Bugun...


GÜRKAN BİRİNCİ: Enflasyon, Faiz ve İşsizlik Kıskacındaki Türkiye

facebook-paylas
Tarih: 26-04-2019 16:03
GÜRKAN BİRİNCİ: Enflasyon, Faiz ve İşsizlik Kıskacındaki Türkiye

Geçtiğimiz günlerde yapılan bir toplantıda Sabancı Holding Üst Yöneticisi (CEO) Mehmet Göçmen, "Sermayesiz iş yapılan bir ortamda, değer yaratılmayan alanlarda da yatırım yapıldıysa bugün yaşadığımız sorunların yaşanıyor olması kaçınılmazdır. Türkiye'de özel sektörün yabancı borçlarının ihracatı karşılama oranı yüzde 185. Yani yaptığımız ihracattan yüzde 85 daha fazla yabancı para cinsinden özel sektörün borcu var." diye konuştu.

Değer yaratılmayan ortamlara bakacak olursak bunların başında hiç kuşkusuz finans piyasaları gelir. Sıfır toplamlı bir oyun olan finans piyasalarında yıllardır spekülasyonlar üzerinden kazanç sağlamaya çalışan çevreler Türkiye’nin kaynaklarını boşa harcadıkları gibi toplumun artı değer üretmesinin de önüne geçerek şu anki dış borç stokuna ulaşmamızı sağladılar. Bunu anlamak için yıllara göre cari açık verilerine bakmak yeterli. İkinci dünya savaşından beri sürekli cari açık veren bir ülkeyiz. Türkiye’nin son elli yılda ihracatının ithalatı karşılama oranı yüzde 70’lerde. Kısacası Türkiye üreterek değil tüketerek büyüyen bir ülke.

Göçmen, konuşmasının devamında "Niye Enerjisa ayakta kaldı? Çünkü ilk günden beri tüm bu riski hedge ettik ve şu anda Sabancı Holding'de kur riski taşımak son 3 senedir yasak. Eğer şirketlerin kaçınılmaz olarak kur riski oluşuyorsa, holdingde kur fazlası yaratıyoruz ki konsolide edildiği zaman konsolide bilançomuzda kur riski kalmasın." dedi.

Eğer kavramı açacak olursak, Hedge, ileri tarihte oluşabilecek finansal risklere karşı korunma amacıyla herhangi bir döviz veya emtia ya da finansal üründe sahip olunan pozisyonun tam tersi yönünde işlem açmak olarak tanımlanabilir.

Örneğin doların ileri bir tarihte artışa geçeceğini düşünüyorsanız şimdiden belirli bir fiyat üzerinden ileri bir tarihte satın alarak riski azaltmaya çalışırsınız. Hedge bu amaçla kullanılan bir ekonomik işlemdir.

Burada temel sorun Türkiye’deki döviz talebi. Sürekli cari açık veren bir ülkede hedge faaliyetinin sağlıklı işlemesi olanaksız. Türkiye öncelikli olarak artı değer üretip dış ticaret dengesini sağlamalı.

Göçmen, Türkiye'nin ABD ve Çin arasında devam eden "Küresel ticaret savaşları" karşısında akılcı stratejilerle öne çıkacağını ifade ederek, yabancı yatırımın gerekliliğine dikkati çekti.

Ülkeye yabancı yatırımcı çekebilmenin koşullarını sağlamak için reform ajandasına dönülmesi gerektiğini dile getirerek, şunları kaydetti:

"Ben 35 yıldır iş hayatının içindeyim. Çalışma hayatımın en keyif aldığım yılları 2002-2008 yıllarıydı. Dünyanın neresine gidersek gidelim el üstünde tutulan bir Türk yatırımcısı imajı vardı. Çok seyahat yaptık ve gururla yaptık. Resmen Türkiye'ye yatırım yapmak için insanlar sıradaydı. Tekrar o günlere dönüyor olmamız lazım.

2002 yılında 1 milyar dolar seviyelerinde olan doğrudan yatırımlar 2007’de en yüksek seviyeye ulaşarak 22 milyar dolara kadar yükselmiş. 2008 sonrası krizin de etkisiyle azalma eğilimi göstermiş.

Doğrudan yabancı yatırımlar, bir ülkedeki herhangi bir firmayı satın alarak veya yeni kurulan bir firma için kuruluş sermayesi sağlayarak ya da mevcut bir firmanın sermayesini artırarak yapılabilir. Türkiye’deki dolaysız yatırımların çoğunluğunun özelleştirmeler üzerinden gerçekleştiğini unutmamak gerekir.

Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu Başkanı Ferdi Erdoğan da "Arz dengesinin bir tarafında kur, diğer taraflarında maliyet ve fiyat var. Kurlar Ağustos 2018’den itibaren çok artınca girdi maliyetleri arttı. Maliyetler fiyatları artırdı. Sonuç olarak, yükselen fiyatlar enflasyonu, enflasyon faizleri artırdı. Faizlerin artması talebi, üretimi ve yatırımı düşürdü. Yatırımın düşmesi de işsizliği artırdı. Bir anda yüzde 14,5’lere çıkan bir işsizlik oranı oldu.2023 hedefimizdeki büyük dış ticaret büyüklüğüne ulaşmak için üretime dayalı büyümenin sürdürülebilir olması gerekiyor. Sanayinin sürdürülebilir büyümesini sağlamak için topyekûn çözüm planlanmalı. Arz dengesi, sadece kamu yönetiminin değil, topyekûn iş dünyasının ortak aklı ile sağlanmalı. Risklerin sigortalandığı, fırsatların finanse edildiği sanayi, kalkınmanın kaldıracıdır.”

Ferdi Erdoğan Türkiye’nin aslında geleneksel sorununu bu ifadeleriyle özetliyor. Türkiye gibi Döviz talebi yüksek olan ülkelerde oluşacak kur riski doğrudan fiyatlara yansıyıp enflasyonu artırır. Merkez bankası da artan enflasyonu düşürmek amacıyla faizi artırarak fiyatları dengelemeye çalışır. Ancak bu eylem yatırımları kaçınılmaz olarak düşüreceği için işsizlik de otomatikman artar.

İşsizliğin bu seviyelere çıkmasındaki bir diğer etken ise ithalat hacminin düşmesi. Yüksek kur nedeniyle ithalat yapamayan bazı firmalar ya faaliyetlerini yavaşlatıyor ya da durduruyor. Sonuç olarak işsizlik oranında büyüme meydana geliyor.

Ayrıca işsizlik korkusunun güven endeksini de olumsuz etkilediğini unutmamak gerekir.

İç talebin geçmişte olduğu gibi canlanması için enflasyon, faiz ve işsizliğin tek haneli olması gerektiğinin altını çizen Erdoğan, "Faiz 2010 yılından, işsizlik 2014 yılından bu yana, enflasyon ise 2016 yılından bu yana çift haneli. Her üçünde aynı anda çift haneli durum 2016 yılı son çeyrekten itibaren yaşanıyor. 2018 yılında kur etkisiyle enflasyon ve faizler ciddi şekilde arttı. Bunlar tek haneli olmadan piyasada güven sağlanamaz. 2023 Vizyonu’nda enflasyon hedefi yüzde 5, işsizlik oranı hedefi de yüzde 5’tir. Gerek paranın yüksek maliyeti, gerek fiyatlar, gerekse işsizlik korkusu insanları gayrimenkul yatırımı gibi yatırımlardan, ihtiyaç duysalar dahi uzak tutuyor." diye konuştu.

Ekonominin önemli bir gerçeği de güvendir. Faizlerin çift haneli olduğu bir ortamda yatırım gerçekçi olmadığı gibi mantıklı da kabul edilmez. Reel sektörün riskini almak yerine faizin güvenli sularında yüzmek yeni kapitalizmin bir çok kişi ve kuruma öğrettiği bir realite artık.

 




Kaynak: AA



YORUMLAR

Henüz Yorum Eklenmemiştir.Bu Haber'e ilk yorum yapan siz olun.

YORUM YAZ



FACEBOOK YORUM
Yorum

ÇOK OKUNAN HABERLER
VİDEO GALERİ
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER HABERLER
FOTO GALERİ
YUKARI