Bugun...


GÜRKAN BİRİNCİ: Yeni Reform Paketinin Getirdikleri
Bakan Albayrak’ın açıklamaları önümüzdeki dönemde Türkiye’nin ekonomi politiğini anlamada önemli. Albayrak konuşmasında özellikle yapısal dönüşümlere vurgu yaptı.

facebook-paylas
Tarih: 11-04-2019 16:02
GÜRKAN BİRİNCİ: Yeni Reform Paketinin Getirdikleri

"Yeni Ekonomi Programı Yapısal Dönüşüm Adımları 2019"u düzenlenen basın toplantısıyla açıklayan Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, ekonomi politikaları açısından önemli bir gündem için bir araya gelindiğini belirtti.

Bakan Albayrak’ın açıklamaları önümüzdeki dönemde Türkiye’nin ekonomi politiğini anlamada önemli. Albayrak konuşmasında özellikle yapısal dönüşümlere vurgu yaptı.


Albayrak, reform alanlarının başında finansal sektör geldiğini belirterek, finansal sektör altındaki ilk alanın da bankacılık sektörü olacağını kaydetti.

Yeni Ekonomi Programı’nda “bankacılık sektörümüzün güçlü yapısını sürdürmesini ve reel sektörümüzü finanse etmeye devam etmesini temin etmek bu programın en önemli önceliklerinden bir tanesidir” dediğini anımsatan Albayrak, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Geldiğimiz noktada, bankacılık sektörümüzün kredi hacmi, tahsili geçmiş alacaklar hariç 2 trilyon 513 milyar TL’dir. Geri ödemelerinde sorun beklenmeyen 1. gruptaki kredilerin toplam krediler içindeki oranı yüzde 89 seviyesindedir. 2. gruptaki yakın izlemedeki kredilerin payı ise 276 milyar TL, yani toplamda yüzde 11 seviyesindedir.

Albayrak’ın açıklamalarından bankacılık sektöründe önümüzdeki dönemde bir likidite krizinin beklenmediğini düşünebiliriz. Aynı zamanda borçluların da kredileri geri ödemelerde sorun yaşamayacak olması piyasalar açısından  rahatlatıcı olabilir.

Albayrak konuşmasının devamında "Özel bankalarımız yeniden sermayelendirme planlarını halihazırda yürütüyorlar. İhtiyaç halinde bu planlamalar doğrultusunda sermayelendirmelerini yapacaklar ve yapmaya da başladılar. Ayrıca, mali sistemin gözetim ve denetiminin güçlendirilmesi ve veriye dayalı iktisadi politikalar geliştirilmesi amacıyla, Ulusal Veri Merkezi’ni kuracağız. Dünyadaki en iyi örneklerin uygulaması olacak bu merkez ile risk ve potansiyellerin çok daha erken ve etkili analiz edilmesi sağlanacak." dedi.

Yeniden sermayelendirme sürecinde kaynağın nasıl sağlandığı konusu önemli. Bu sürecin bizi daha da dışa bağımlı hale getirmesi kırılgan olan ekonomimizi daha da zora sokabilir.

Hazine ve Maliye Bakanı Albayrak, bankacılık alanında bir diğer önem verdikleri başlığın bankaların aktif kalitesinin çok daha iyi bir düzeye taşınması olduğunu belirterek, "Bildiğiniz gibi bankacılık alanında, yeniden yapılandırma süreçlerine büyük önem veriyoruz. 2018 yılının son çeyreğinde 7 büyük banka, konkordatolu firmaların kredi borçlarının yapılandırılması konusunda çalışma başlatmış, 2019 yılı başında banka temsilcilerinden oluşan 'konkordato heyeti' kurulmuş ve heyet tarafından konkordatolu firmalarla görüşmelere başlanmıştı." diye konuştu.

2018’de Türkiye’nin yaşadığı en önemli sorunlardan biri de hiç kuşkusuz konkordatolar. Ortalamanın çok üzerinde olan konkordato sayısı önlem alınmadığında piyasalarda büyük bir likidite krizine neden olacağı gibi ciddi bir işsizliği de beraberinde getirebilir. Dolayısıyla hükümetin bu konuya öncelik vermesi gerekli. Burada dikkat edilmesi gereken bir diğer nokta borç yapılandırma sürecinde bankaların kaynağı nasıl sağlayacağı sorunu.


Berat Albayrak, finansal sektör başlığında hayata geçirecekleri reform alanlarından bir diğerinin de 'tasarruf ve sigorta' alanı olduğunu belirterek, "Bu dönem etkin ve sağlıklı bir tasarruf sistemi oluşturmayı çok ama çok önemli görüyoruz. Devletten başlayarak, bireye kadar her alanda tasarrufları önceliklendirmemiz gerektiğine inanıyoruz. Tasarruflarımızın, ekonomimizin kırılganlıklarını gidermedeki en önemli araç olduğuna inanıyoruz." şeklinde konuştu.

Gelişmekte olan ekonomilerde yatırımların sorunlu olmasında tasarrufların düşüklüğü hiç kuşkusuz ki en etkili sebeplerden biri. Ancak enflasyonun bu kadar yüksek olduğu bir ortamda hanehalkının tasarrufta bulunmasının beklemek de pek gerçekçi görünmüyor.

Albayrak, daha sürdürülebilir bir emeklilik sisteminin vatandaşa ve ekonomiye birçok açıdan fayda sağlayacağını dile getirerek, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Tamamlayıcı emeklilik sistemi vatandaşlarımıza emekliliklerinde ek gelir oluşturarak çalışma dönemlerindeki hayat standartlarını korumalarını sağlayacak. Artık vatandaşlarımız, emekli olunca nasıl geçinirim kaygısı taşımayacaklar. Tamamlayıcı emeklilik sistemiyle birlikte ülkemizde tasarrufları artırarak dış finansman bağımlılığını azaltacağız. Bu da ekonomimizi dış müdahalelere karşı çok daha güçlü hale getirecek.

Tamamlayıcı emeklilik sistemi sayesinde çalışanlar, ikinci bir emekliliğe hak kazanabiliyor ve dolayısıyla iki emekli aylığı birden alabiliyor. Fon açığını kapatmak amacıyla gündeme getirilen sisteme ne kadar talep olacağı ise belirsiz.

Bakan Albayrak "Bu yeni yapıyla birlikte 5 yılda, burada sistemde biriken fonların milli gelirin yüzde 10'unun üstüne çıkacağını öngörüyoruz. Oluşturacağımız sistem tüm ana paydaşlara, yani çalışanlara, işverenlere ve devletimize katma değeri en yüksek olacak şekilde oluşturulacaktır. Finansal sektördeki bir diğer değişim alanımız sigortacılık sektörü olacak. " dedi


Albayrak, bir diğer yapısal adımlarının, sağlıklı ve sürdürülebilir büyümenin dayanağı olan ihracat ve katma değerli ürün üretimini, yerlileştirmeyi sağlayan sektörlerin kredi arzından daha fazla yararlanmasını sağlamak olacağını anlattı.
 

Türkiye’nin temel sorunlarından biri olan reel sektör yerine finansal sektör üzerinden haksız kazanç sağlamayı bu tür teşviklerle ortadan  kaldırmak önemli ve doğru bir karar. Böylesi bir hamlenin sosyolojik anlamda ortaya çıkaracağı pozitif etkiyi de göz ardı etmemek gerekir.



Ayrıca, BDDK koordinasyonunda, mali şeffaflığın artırılması, kurumsal yönetim standartlarının yükseltilmesi, finansal yönetim kalitesinin artırılması için gerekli tedbirleri de hayata geçireceklerini belirterek, "Daha önce duyurmuş olduğumuz ulusal kredi derecelendirme kuruluşu işlemlerini bu yıl içinde tamamlayacağız. Bu şekilde reel sektörün kredi taleplerinde çok daha gerçekçi ve sağlıklı değerlendirme imkanı sağlanmış olacak." bilgisini verdi.

 

Hükümet önümüzde süreçte özellikle kayıt dışıyla mücadeleye önem verecek gibi gözüküyor.

Albayrak  tarım politikası konusunda Sera AŞ'nin kurulması ile ilgili olarak, "Özellikle mevsimsel dalgalanmalarla enflasyonla mücadelede önemli yer tutan taze meyve sebze pazarında dengeleyici unsur olması amacıyla Tarım Kredi Kooperatifi ortaklığıyla Sera AŞ kurulacak. Sera AŞ bünyesinde 2019 yılında ilk etapta 2 bin hektar teknolojik sera inşa edilecek. Orta vadede 5 bin hektar üretim alanına ulaşılırken uzun vadede örtü altı sebze üretiminin yüzde 25’inin karşılanması hedeflenecek." dedi.

Yıllardır Türkiye’nin yapısal sorunlarından biri olan gıda fiyatlarındaki spekülatif hareketlerin önüne geçmede önemli bir enstrüman olan Sera A.Ş’nin fiyat dengesi kadar üreticinin gelirini artırmada da rol oynaması önemli.


Albayrak "Son olarak, hal yasası kapsamında üretici kooperatiflerinin haller içerisindeki payının artırılması hedeflenerek toptan, perakende ve lojistik alanlarında daha rekabetçi bir yapının oluşturulmasını sağlayacağız. Bu kapsamda tarladan sofraya daha kısa, daha etkin, daha rekabetçi ve daha denetlenebilir bir değer zinciri oluşturacağız. Ayrıca, üretimde rekabeti, toptan, perakende ve lojistikte denetim ve gözetimi sağlayacak bir regülasyon çerçevesi de devreye alacağız." dedi.

Aracı kurumlardaki düzensizlik yıllardır tarım ürünlerinde gereksiz bir fiyat artışına sebep oluyor. Özellikle ürün taşımacılığındaki gereksiz fazlalığın ortadan kaldırılmasıyla hem fiyatlarda ucuzlama hem de üreticinin gelirinde bir artış beklenebilir.


Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, atılacak bir diğer adımında bütçe disiplini alanında olacağını bildirdi.

Sıkı maliye politikasının en temel politikaların başında geldiğini vurgulayan Albayrak, şunları söyledi:

"Bildiğiniz gibi, Yeni Ekonomi Programında 76 milyar TL’lik tasarrufu ve gelir artırıcı önlemleri devreye alacağımızı ifade etmiştik. Şu ana kadar, 2019 bütçesinde bu rakamın 44 milyar TL’lik kısmını uygulamaya aldık. Yüksek vergi noktasında bakıldığında yüksek gelir gruplarının daha adil vergilendirilmesini sağlayacak ve enflasyona etkisi minimumda olacak bazı adımları atmakta projeksiyonlarımız arasında önümüzdeki süreçte hayat geçirilecek."

Hem sıkı para politikası hem istihdam hem de büyümeyi aynı anda sağlamak genelde zordur. Mevcut para politikasının işsizlikte bir artış sağlaması beklenen bir durum. İhracatın artması reel sektöre biraz nefes aldırsa da yüksek girdi maliyetleri üreticiyi hala daha enflasyona zorluyor.


Albayrak, "Yeni vergi mimarimizde istisna ve muafiyetleri artık azaltacağız. Kurumlar vergisinin kademeli olarak düşürüp daha rekabetçi bir noktaya taşıyacağız. Daha adaletli bir vergi sistemi için, gelire göre artan oranlarda vergilendirmeyi daha etkin hale getireceğiz. Özellikle beyannameyi yaygınlaştırarak gelir artışlarının sağlayacağı potansiyelle dolaylı vergileri azaltıp, dolaysız vergileri artırarak verginin daha da fazla tabana yayılmasını sağlayacağız." diye konuştu.

Yansıtılamayan, vergi yükü üçüncü bir şahsa aktarılamayan ve bu nedenle vergiyi ödeyen kanuni yükümlüsü (mükellef) üzerinde kalan vergiler dolaysız, yansıtılarak yükü başkalarına aktarılan vergiler ise dolaylıdır. Bu açıdan dolaylı vergilerdeki azalışın tüketici davranışını etkileme yönünde olduğu düşünülebilir. Kurumlar vergisindeki kademeli azaltmanın ise yatırımları olumlu yönde etkileyeceğinin düşünebiliriz.

Açıkladığı tüm reformlarla aslında bir hedefin de alt yapısını çok sağlam adımlarla hayata geçirmiş olacaklarını vurgulayan Albayrak, ulaşmak istedikleri noktanın sürdürülebilir bir büyüme ve istihdam olacağını, ihracata dayalı, yüksek katma değer ve teknolojik üretimi önceleyen bir ekonomiyi tesis edeceklerini bildirdi.

 

 




Kaynak: AA



YORUMLAR

Henüz Yorum Eklenmemiştir.Bu Haber'e ilk yorum yapan siz olun.

YORUM YAZ



FACEBOOK YORUM
Yorum

ÇOK OKUNAN HABERLER
VİDEO GALERİ
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER HABERLER
FOTO GALERİ
YUKARI