Bugun...


MAHMUD DOĞAN: Kudüs Gezisi – 11.Kıble Mescidi
22 Eylül 2017 Günü Cuma Namazından Sonra Mescidi Aksa İçinde Kıble Mescidini Gezdik ,aşağıda bilgiler ve duyduğumuz ,gördüğümüz izlenimleri yansıtmaya gayret edeceğiz İnşaAllah , Mescidi Aksa bizim Tükenmeyen Hüznümüzdür. Tükenmeyen Sevdamızdır.

facebook-paylas
Tarih: 18-01-2018 23:35
MAHMUD DOĞAN: Kudüs Gezisi – 11.Kıble Mescidi

Mescid-i Aksa resmi statüde şu an Ürdün’e bağlıdır . Ürdün’de de Ürdün Vakıflar Bakanlığı'na bağlıdır.

Mescid-i Aksa İslam’ın ilk kıblesidir.

Hatta Medine devrinin ilk yıllarında yapılan Kuba mescidi ile Mescid-i nebevi'nin kıbleleri de Mescid-i Aksa ’ya doğru yapılmıştı. Mescid-i Aksa yeryüzünün ikinci mescididir.

Resulullah Aleyhisselâm'a: "Yâ Resulullah! Yeryüzünde ilk kurulan mescid hangisidir?" diye sorulmuştu. "Mescid-i Haram’dır." buyurdu. "Ondan sonra hangisidir?" diye sorulduğunda "Mescid-i Aksa’dır." cevabını verdi.

Miraç gecesi Peygamber efendimizin bütün peygamberlere namaz kıldırdığı alan Mescid-i Aksa’dır.

Kâbe ve Mescid-i Nebevi ‘den sonra İslam’ın üçüncü haremidir.

Bu alanın yüzölçümü yaklaşık 144 dönüm olup, Kubbet-üs-Sahra, Kıble Mescidi, Mervan Mescidi, Burak Mescidi ve sayısı 200 e ulaşan birçok eseri içinde bulundurur. İsrail mescidi aksayı her an kameralar ile izlenmektedir ve giriş çıkış kapıları İsrail askerleri kontrolündedir.

Hz Ömer Kudüs’ü fethettiği zaman kıble mescidinin olduğu yere bir mescid yaptırır, emeviler döneminde Abdülmelik Bin Mervan tarafından Hz Ömer’in yaptırdığı bu mescidin olduğu yere Kıble Mescidini Yaptırırlar Ve Hz Ömer’in Hatırasına da bir oda ve mihrab yapılır, kıble mescidinde 280 adet mermer sutüna dayalı revakların taşıdığı dam ile örtülüdür.mescidin ön orta kısmında kubbe bulunur,mescid üç ana parçadan ibarettir.kıble mescidinde 15 kapı bulunur ortada bulunan ana kapı tunçtan yapılmıştır.

1099 yılında haçlılar kudüs’işgal eder, katliam yaparlar, Mescidi Aksa’da kanın diz boyuna geldiği tarih kitaplarında anlatılır.kudüs şehri yakılıp yıkılmış ve kıble mescidi kubbetussahra gibi mescidlerin tepelerine haç koyarak buraları kiliseye çevirmişlerdir.mescidlerin içine de haç ve heykeller koymuşlardır.

1187 yılında selahaddin eyyubi tarafından haçlılardan kurtarılan kudüs şehri haçlılardan temizlenir ve mescidi aksa da bulunan mescidin –mescidlerin içini heykellerden ve putlardan temizler .mescidleri eski haline getirir kıble mescidine mihrab yaptırır ve üzerine kitabe koyar.mihrabın iki tarafına geniş pencereler açtırır.

Büyük komutan Selahattin Eyyubi Kıble Mescidi'nde bulunan mihrabın batı kısmına Nureddin Zengi tarafından Halepli bir marangoza Mescidi Aksa için yaptırılan ve kırk yıldır bu fetih için bekleyen minberi getirir ve koyar koyar,minber 16 bin ahşap parçanın bir araya gelmesidir, ahşap parçalar iç içe geçmiştir. mihrabı yapan marangoz tek bir çivi bile kullanmadan yapmıştır.

Selahaddin Eyyubi ayrıca Kıble Mescidi'nin kuzey kısmı son cemaat yerinin bulunduğu yere de tahtadan bir minare ekletmiştir. Minber uzun yıllar kıble mescidinde kalır ancak 1967 yılına gelindiğinde avusturyalı bir yahudinin kundaklaması ile bu minber artık bugüne ulaşmamıştır. Yahudinin kundaklama sebebi ise eğer mescidi aksayı yakarsak “Tanrı kıyameti hızlandıracak” böyle bir düşünceden dolayı kıble mescidinde yangın çıkarır ve bu yangında bu minber yanacaktır. bu minberin aynısı filistinin el halil şehrinde İbrahim Camiinde durmaktadır.

Ürdün İle Türkiye ortak bir karar alırlar ve şuan da kıble mescidinde bulunan minber Konya’da bulunan bir usta tarafından minberin ilk hali gibi hiç çivi kullanmadan yapılmış ve kıble mescidinde minber yerini almıştır. yanan minber parçaları Mescidi Aksa’da sergilenen Meğaribe Minaresi yanında ki müzede sergilenmektedir.

1967 yılında dönemin israil devletinin başkanının hanımı sabaha kadar minberin ve mescidi aksanın yandığı o gece uyuyamaz daha sonra hatıralarında şöyle yazar “Mescidi Aksa’yı yaktığımız o gece tüm islam aleminin birleşip bizi bu topraklardan çıkartacağı korkusu ile sabaha kadar uyuyamadım,ertesi gün müslümanların bir kaç eylemi dışında herhangi bir şey olmadı der” işte ey müslüman daha ne kadar uyuyacağız? daha ne kadar bu gidişe sessiz kalacağız? bir buçuk milyar islam alemi? bu gidiş nereye? fe eyne tezhebun.

bizim mescidlerde ve camilerde şöyle bir geleneğimiz vardır.hizmet etmiş insanların bu hizmetlerinin hatırası olarak mihrab inşa edilir.Mescidi Aksa’da da Hz Ömer mihrabı vardır.hemen kıble camiisinin doğu kısmına düşer.Hz Ömer’in mescidi aksa içine yaptığı yere ilk mescid unutulmasın diye, onun hatırası canlı kalsın diye , emeviler kıble mescidini yaparken Hz Ömer’in hatırasına hürmeten bu mihrabı buraya yaptırmışlardır. mihrabın bulunduğu yer bağımsız bir küçük ve şirin bir odadır. taş mimarinin sadeliği ve zerafeti kıble mescidinin her yerinde apayrı bir güzeldir. bu güzelliği Hz Ömer’in mihrabında da görüyoruz.
Hz Ömer kudüs fethini tamamladığı zaman askerleri Hz Ömer’den savaş hukuku olarak fethedilen yerlerden ganimet haklarını almak için toprak istediler, Hz Ömer askerlerine şu hafızalardan silinmeyevcek olan konuşmayı yapmıştır “Hz Muhammed (Sav) Mekke’yi fethettiği zaman ganimet olarak toprak dağıttı mı, ganimet dağıttı mı hayır çünkü orası harem’di, savaş hukukunu burada işletmedi işte Kudüs’te Mekkedir, Kudüs’te Harem’dir diyerek askerlerine ganimet dağıtmamıştır.

Şimdi Zekeriya Mihrabı'na doğru gidelim, Zekeriya Mihrabı’da mihrab geleneğimizin güzel bir eseridir. Zekeriyya Mihrabının olduğu oda Hz. Meryem'in odası olduğu da ifade edilir. Hz Meryem İsrailoğullarının ileri gelenlerinden ve alimlerinden biri olan ve Davut (a.s)'nın soyundan gelen İmran'ın kızıdır.Meryem "dindar kadın" demektir. erkeklerden sakınan, iffetli anlamında "Betül" adıyla da adlandırılır. İmran'ın hanımı Hanna, kısır bir kadın olup, hiç çocuğu olmamış idi. Bir gün bir ağacın gölgesinde otururken yavrusunu doyurmaya çalışan bir kuş gördüğünde bu olay içindeki çocuk sahibi olma duygusunu alevlendirdi . Kendisine bir çocuk ihsan etmesi için Allah'a dua etti ve duası kabul edilirse çocuğunu Beytül-Makdis'e hizmetçi olarak adadığını söyledi: "Bir zamanlar İmran'ın karısı şöyle demişti:

“Rabbim: Karnımda taşıdığım çocuğu sadece sana hizmet etmek üzere adadım. Bunu benden kabul et" (Alu İmran, 3/35).” 

Hanna bu adamayı yaparken çocuğunun bir kız olma ihtimali aklına gelmemişti. Eğer çocuk kız olursa Beytül-Makdis'te hizmette bulunması nasıl mümkün olabilirdi. Kurallara göre de bu imkansız bir şeydi. Bunun içindir ki, Meryem, dünyaya geldiği zaman annesi, Allah Teâlâ'ya şöyle seslenmişti: “... Rabbim! Ben onu kız doğurdum; halbuki Allah onun ne doğurduğunu çok iyi biliyordu. Erkek, kız gibi değildir. Ben onun adını Meryem" koydum. Onu ve neslini kovulmuş Şeytanın şerrinden sana emânet ediyorum"(Alu İmran, 3/30). Babası İmran ise, Meryem'in doğumundan önce vefat etmişti.

Hanna, çocuğu kundaklayıp, Beytül-Makdis'e götürerek, orada görevli bulunanlara teslim etti. Çocuğun gözetilmesi görevini Yahya (a.s)'nın babası Zekeriyya (a.s) üstüne aldı. Zira onun hanımı, Meryem'in teyzesi veya kardeşi idi

İmran Kızı Meryem Ali İmran süresinde İmran eşinin duası olarak şu ayette geçmektedir Hanne , kızı Meryem için; “Onu (Meryem"i) ve soyunu kovulmuş şeytanın şerrinden sana ısmarlıyorum / Senin korumanı diliyorum” (Âl-i İmrân, 3/36) diye dua etmiştir.

Yüce Allah, İmrân"ın eşinin duasını kabul ettiğini şöyle bildirmektedir: “Rabbi onu güzel bir şekilde kabul buyurdu; onu güzel bir bitki gibi yetiştirdi ve Zekeriyyâ da onun bakımını üstlendi.” (Âl-i İmrân, 3/37)

Hz. Zekeriyya (as) .İmran’nin vefatı ile Hz Zekeriyya Meryem’e daha fazla sahip çıkacaktır. ne zaman meryem’e bir yiyecek getirecek olursa yaz mevsiminde kış meyvelerini, kışın ise yaz meyvelerini ya da o bölgede yetişmeyen meyveleri görür.Meryem’e bu durumu soruyor ey Meryem kızım nerden bunlar?Hz Meryem validemiz de Allah katındandır diye cevap veriyor.Allah dilediğine hesapsız rızık verir bu Zekeriyya As’a çok dokunuyor meryemin odasından çıkınca Allah’a yalvarıyor Ey Allahım bana da bir çocuk nasib etse idin ben de bu mutluluğu tatsa idim ben de böyle güzelliklere şahit olsa idim.allah duasını kabul ettiğine dair melek gönderiyor zekeriyya as üç gün miharbda dua ediyor konuşmama orucu tutuyor bu durum israil oğulları arasında dedikoduya sebep oluyor ancak Zekeriyya As’ın yaşlı ve kısır karısı doğum yapıyor ve Yahya peygamber dünyaya geliyor, bu topraklarda israil oğullarından baba oğul peygamber olarak Zekeriyya Ve Yahya israil oğullarına peygmberlik yapıyor. Babaoğul olarak İsrail oğullarına peygamber oluyorlar ve tebliğ mücadelesine giriyorlar bu topraklarda ve baba oğul olarak şehit oluyorlar, İsrailoğulları baba oğul peygamberlerinin kanlarını akıtıyor. İşte bu Mihrabda Zekeriya As. aziz hatırasına hürmeten yapılmıştır.






YORUMLAR

Henüz Yorum Eklenmemiştir.Bu Haber'e ilk yorum yapan siz olun.

YORUM YAZ



FACEBOOK YORUM
Yorum

ÇOK OKUNAN HABERLER
VİDEO GALERİ
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER HABERLER
FOTO GALERİ
YUKARI