Bugun...


MAHMUT DOĞAN Kudüs Gezisi – 4.Sion Kapısı Değil Hz.Davud Kapısı
Hz Davut Mescidi’nin çatısında bulunan imam evi ve müştemilat olarak kullanılan odaları, bir Yahudi ailesi tarafından kullanılmakta.. İmam odasını ise İsrail “Başkanlık Ofisi” yapmış. İsrail Cumhurbaşkanı’nın başkanlık ofisi olarak düzenlenmiş. İsrail sözde buradan yönetiliyor.

facebook-paylas
Tarih: 09-10-2017 19:51
MAHMUT DOĞAN Kudüs Gezisi – 4.Sion Kapısı Değil Hz.Davud Kapısı

22 Eylül 2017, Cuma.  

Kudüs’te ikinci günümüz.

Cuma sabahI. Sabah namazımızı, Kıble Mescidi’ne gelerek eda ettik.

Saat dokuzda otelde buluşarak Kudüs için hareket ettik, cuma namazına kadar Kudüs’ün güney batısında bulunan Davut Mescidi, Davut Kapısı, Ermeni Mahallesi ,El Halil Kapısı, Hz Ömer Meydanı, Hz Ömer Camii, Kale Mescidi, Selahaddin Eyyubi Evi, Kıyamet Kilisesi ve nihayet Silsile Kapısı’ndan Mescidi Aksa’ya Cuma namazı kılmak için giriyoruz.

HZ DAVUT MESCİDİ

Mescidi Aksanın güney batı kısmında, Sion Tepesi’nde bulunan Davut Mescidi, Memluklular zamanında yapılmış. Davud Mescidi, şuan ibadete kapalı.

İşgalci İsrail Davud Mescidi’ni ibadete kapatmış. Kapatma sebebi olarak da Hz İsa’nın son yemeğini bu kısımda, yani Davut Mescidi’nin bulunduğu yerde yediği iddiası ile Davud Mescidi’ni Son Yemek Kilisesi ile bütünleştirmiş ve müze haline getirilmiş. Ne gariptir ki hemen Davut Mescidi’nin yanında bulunan Son Yemek Kilisesi ise ibadete açık!!

İşgalci İsrail’in burada çelişkisini görüyoruz: Son Yemek Kilisesi Hıristiyanlara açık ve ibadet yapılıyor. Çünkü düya güçleri ABD, Fransa, Avrupa ve Almanya gibi güçlü Avrupa ülkelerinin tepkisini çekmemek istiyor. Ancak Davud Mescidi ise ibadete kapatılıyor. Çünkü İslam alemi onlarca küçük ve güçsüz devlete bölünmüş; İsrail’i yerle biir edecek tepkiyi göstermekten aciz.

Davud Mescidi’nin çok zarif mihrabı, minberi ve minaresi var.. Yaklaşık içi 80 metrekare; iç kubbe ve revaklar da oldukça estetik.. Taş hakim, içinde herhangi bir süsleme yok, yani hat ve çini çalışması yok.. Siyonist Yahudiler, Müslümanları Davud Mescidi’nden uzaklaştırmak için ifade ettiğimiz ve gerçekliği olmayan (tarihsel olarak da kanıtlanmış son yemeğin yendiği yer, Son Yemek Kilisesi’dir) böyle bir kılıf bulmuşlar.

İşgalci Yahudiler, Davud Mescidi’nin duvarına bitişik bir sinagog inşa etmişler. Sinagog’un önünden geçerken kapı ve pencereden Yahudilerin ibadet sesleri duyulabiliyor. Müslümanların camisi, Davud Mescidi kapalı. Esasen Sinagog da Davud Mescidi’nin medreselerine kurulmuş. Ancak biraz ekleme yapılmış, yeni bölümleri var. İleride Davud Mescidi’nin Son Yemek Kilisesi’den alınıp sinagoga verileceğini öngörmek kehanet değil.

Davud Mescidi’nin alt kısmına gelen yerde, Hz Davud (a.s.) peygamberin kabri bulunuyor. Davud Mescidi, Hz.Davut peygamberin kabri şerifi üzerine inşa edilmiş. Kabrin bulunduğu yer de tamamen sinagog olmuş, kabrin bulunduğu sinagogta haremlik ve selamlık var, erkeklerin takkeli, kadınların başları örtülü girmesi gerekiyor.

Kabrin bulunduğu yer, yani Davud Mescidi tamamen Osmanlı eseri. Kudüs’te tüm cami ve medreseler Osmanlı’nın tekrar restarosyanından geçmiş ve bugüne sağlam olarak ulaşmış. Bu gün ise buraları İsrail işgal etmiş.

Peygamberlerimizden Hz.Davud’un(a.s.)  huzuruna varıyoruz. Ellerimiz kaldırarak dualarda bulunuyoruz; Allah kabul etsin inşallah.. En sona kalıyorum burada. Yahudiler biz Müslümanların burada bulunmasını istemiyor, Kudüs’te Filistin’de hiç bulunmasını istemiyorlar esasen. Yanımda bir Yahudi ve ben kabrin başındayız. Yahudi sesini yükselterek okumaya başlıyor ve ben de sesimi yükseltiyorum: Fatiha suresini okuyorum, Hz.Davud (a.s.)  peygamberimizin huzurunda.

Yahudiler Hz Davud’a peygamber olarak değil kral olarak tanıyorlar. Bizim inancımızda Hz Davut peygamberdir. Hz Davut ilk Yahudi devleti kuran ve kırk yıl devleti idare etmiş; daha sonra yerine gelen oğlu Hz.Süleyman (a,s,) da kendisi gibi hem peygamber hem de kral ..

Hz.Süleyman (a,s,)  da kırk yıl peygamber olarak devlet başkanlığı yapmıştır. Peygamber krallardan Hz Süleyman (a,s,) tüm dünyaya hakim oldu. Hz.Peygamber (s.a.v.) bir hadisinde şöyle buyurmuş: “İsmini duyduğunuz kimselerden dört kişi, yeryüzüne mâlik oldu. Bunların ikisi mü’min, ikisi de kâfirdi. Mü’min olan iki kişi, Zü’l-Karneyn ile Hz.Süleymân (aleyhimes-selâm) idi. Kâfir olan ikisi de, Nemrut ile Buhtun-Nasar idi. Beşinci olarak, yeryüzüne, benim evlâdımdan biri [ya’nî Mehdî de] mâlik olacaktır.” [Mektûbât-ı İmâm-ı Rabbânî]

Hz Davut Mescidi’nin çatısında bulunan imam evi ve müştemilat olarak kullanılan odaları, bir Yahudi ailesi tarafından kullanılmakta.. İmam odasını ise İsrail “Başkanlık Ofisi” yapmış. İsrail Cumhurbaşkanı’nın başkanlık ofisi olarak düzenlenmiş. İsrail sözde buradan yönetiliyor. 

İşgalci İsrail, Kudüs’e hep nokta atışı yapıyor. Kudüs’ü başkent olarak göstermek için bin bir yola baş vuruyor. İmam odasının İsrail’in “Başkanlık Ofisi” olarak gösterilmesi de sözkonusu taktiklerden biri.. Yahudiliğe referanslar ile Kudüs’e hakim olmak arzusundalar; tüm planlar, siyonist Yahudi planları. “Elbet bizim de bir planımız olacak,  onları buralardan kazıyıp atmaya..” diyoruz.

Hz.Davud peygamberin içinde bulunduğu tüm külliye, ifade ettiğimiz gibi sinagog haline getirilmiş ve medrese odalarından bir tanesine de işgalci İsrail tarafından “dünya barış merkezi ofisi” yapılmış. Bu ofisten dünyaya barış mesajları veriyorlar; hem işgal et, hem camiyi kapat, hem de Müslümanlara ait olan medreseyi de dünya barış merkezi ofisi yap! Burada bu Yahudi iki yüzlülüklerine şaşırıyor insan. İşgalci İsrail’in insanları aptal yerine koyayım derken, aklınca dalga geçerken ne kadar aptallaştığını, ne kadar komik durumlara düştüğünü açıkça görüyoruz. Kudüs’te vahşi İsrail işgali ve Siyonizm uğruna bütün bu olup bitenler ilahi komedyanın son sahnesi sanki..

Kudüs, bizim inancımızı kavilendiriyor. İnancımızı tazeliyoruz Kudüs’ü gezerken. Çünkü kendi içimizde de yolculuğa çıkıyoruz elahmdülillah..

SON YEMEK KİLİSESİ

Davut Mescidi’nin hemen yanında, Son Yemek Kilisesi ve Öten Horoz kilisesi var..

Son Yemek Kilisesi’nin özelliği, Hz.İsa (a,s,)'nın (sözde) yakalanıp, çarmıha gerilmesinden hemen önceki günün akşamında, kendisine inanan 12 havarisi ile akşam yemeği yediği yere bu kilise yapılmış.. Adına da Son Yemek Kilisesi denilmiş..

 “Son Yemek Kilisesi” sürekli ibadete açık; son derece bakımlı. Pazar günleri ve dini günlerde bu kilise dolup taşıyor.. İsrail, Hıristiyanlık aleminin ve dünya güçlerinin tepkisinden çekindiği için kiliselere hiçbir sıkıntı çıkarmıyor. Peygamberleri ve Hz.İsa’yı öldüren zihniyeti temsil eden İsrail, kiliselere dokunmazken cami ve mescidleri kapatıyor..

Hz.İsa’yı Romalılara şikayet eden hain Yahuda’yı, Da Vinci’nin yaptığı “Son Akşam Yemeği” resminde görüyoruz. Ressam, Yahuda’yı “Son Akşam Yemeği” resminde soldan beşinci sıraya yerleştirmiş .

“Son Akşam Yemeği” resminin orjinali ise İtalya’da Milan’da Santa Maria Della Grazie Kilisesi’nin yemekhane duvarında yer alıyor. “Son Akşam Yemeği” duvar resminde Hz.İsa’nın ayak kısmı, kilisede ihtiyaç için yapılan kapı nedeniyle 1600’lü yıllarda ortadan kaldırılmış.. Orijinalinin yarısı yok yani.

ÖTEN HOROZ KİLİSESİ

Son Yemek Kilisesi’nin hem yanında da Öten Horoz Kilisesi bulunuyor.

Hz.İsa, havarilerine şunu anlatıyor o son yemekte: Kendisinin Romalı askerler tarafından yakalanacağını ve ihbar eden kişinin de kendisinin peygamberliğini üç kez inkar edeceğini; üçüncü inkarın sonunda da horozun öteceğini anlatıyor.

Hz.İsa, havarilerine kendisini ihbar edecek kişiyi de işaret etmiştir. Hz.İsa bu konuşmasını yakalanmadan önceki son akşam yemeğinde yapmıştır.

Ertesi gün Hz.İsa yakalanınca da bu anlattığı olayı havarilerinden hain Yahuda aynen yapmış ve hain Yahuda üçüncü inkarından sonra horoz ötmeye başlamıştır.

Horozun öttüğü bu yere de Öten Horoz Kilisesi yapılmıştır.

HZ.DAVUD KAPISI

Davud mescidinden ayrılıyoruz. Yolumuz, Davut Kapısı’dır. Davud Kapısı Kudüs şehrinin surlarının kapılarından bir kapıdır. Hz Davud Peygamber'imizin kabrine ve mescidine açılan kapı olduğu için Hz Davud Kapısı denmiştir.

Hz Davudun kabri, Kudüs şehir surlarının dışındadır. Davut Kapısı, Ermeni mahallesine açılır. İşgalci İsrailoğulları bu kapıya ağır saldırılar düzenlemişlerdir; kapı üzerinde silahların açtığı mermi izleri, yaşanan vahşetin ispatıdır. Aynı izler, Mescidi Aksa’da bulunan Kıble Mescidi kapısında da vardır..

 Davud Kapısı, Sion Tepesinde’dir, şehrin güney batısına düşer. Batılılar, Davud Kapısı’na Sion Kapısı derler. Bu da Siyonist söylemin etkisinde kalmalarının göstergelerinden biridir..

Davud Kapısı’ndan içeri giriyoruz. Arnavut kaldırımlarından yürüyerek Ermeni Mahallesi’ne geliyoruz. Ermeni Patrik binasının duvarlarında ve ana cadde üzerinde pek çok Türkiye aleyhtarlığı olan el ilanları görüyoruz. Ermeniler Anadolu’yu tamamen Ermenistan olarak gösteriyorlar.

Yolumuza devam ederek eskiden Osmanlı kışlası olan şimdi ise Kudüs Emniyet Müdürlüğü olarak kullanılan ve Filistinlilere zulmün en ağır uygulandığı binaya bakıyoruz. Osmanlı Kışlası önünde surların en hakim yerinde Kale Mescidi bizi selamlıyor.

Yafa’da da Ermenilerin Patriklik Binası bulunmakta. Bu kiliselerin giriş kapısına da Ermeniler Türkiye aleyhtarlığı el ilanlarını yapıştırıyorlar. El ilanlarında Anadolu’yu hep Ermenistan olarak gösteriyorlar..

Ermeni Mahallesi’nden Hristiyan mahallesine doğru yürüyoruz. Rehberimiz bizi el Halil Kapısı’na götüreceğini söyledi. el Halil Kapısı’na gelmeden Evengelistlere ait kiliseyi de dışarıdan ziyaret ediyoruz.






YORUMLAR

Henüz Yorum Eklenmemiştir.Bu Haber'e ilk yorum yapan siz olun.

YORUM YAZ



FACEBOOK YORUM
Yorum

ÇOK OKUNAN HABERLER
VİDEO GALERİ
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER HABERLER
FOTO GALERİ
YUKARI