1960 darbesinde Milli Birlik Komitesi üyesi Alparslan Türkeş Başbakanlık Müsteşarlığını seçtiğinde devletin en önemli bürokratik makamının Başbakanlık Müsteşarlığı olduğu efsanesi yayılmıştı. Bu efsane sonraları bu makama gelenlerin derin devletin adamı olması gerektiği gibi bir anlayış doğurdu.
Öyle miydi tam bilmiyorum ama makamın hakkını vermek Hasan Celal Güzel’e nasip olmuştu. Geçmiş tecrübeleri, DPT birikimi 12 Eylül’ün bunalttığı bürokrasiye geniş bir hareket alanı açmaya başlamıştı. Hasan Celal Güzel, devletin birçok kademesinde hizmet verse de önemli olan Devlet Planlama Teşkilatında edindiği tecrübeydi.

1960 İhtilali ile devletçi sosyalizm heveslileri kursa da bu teşkilata asıl rengini veren muhafazakâr insanlardı. 1980’den bu yana ülkede yapılan her hayırlı hizmetin, büyük yatırımların DPT koridorlarında konuşulduğu, raporlara bağlandığı kesin. Sağ iktidarların kalkınma için ülkeyi atağa geçirmesinde DPT kadroları, bu kurumun etkisi tartışılmaz. Bugünlerde artık önemsiz bir kurum haline gelse de.
Hasan Celal Güzel Başbakanlık Müsteşarlığına genç yaşta atanmıştı. Özal da DPT bürokratıydı. Özal ve ANAP generallerin gölgesinden çıkmaya, etkin ve muktedir hükümet etmeye başlayabilirdi artık. Özalın Çankaya’ya çıkması, geride vizyonsuz liderlerin, klasik sağcı partilerin günü kurtaran politikalarına mahkum etti Türkiyeyi.Eski usul zihniyetle Yeni Dünyaya konserve cevaplar sunulması parti kurma heveslerini çoğalttı. Kurulan bütün partiler ‘büyük’ iddialar taşıyordu:

Büyük Birlik Partisi, Muhsin Yazıcıoğlu
Büyük Değişim Partisi, Aydın Menderes
Demokrat Parti; Öncesinde Liberal Parti; Besim Tibuk
YDH Cem Boyner
Yeniden Doğuş Partisi Hasan Celal Güzel. 
Genç Parti Cem Uzan

Bütün bu partilerle bir neslin enerjisi toprağa verilmiş, Anadolu yollarında oyalamış, yorup kenara atmıştı hikmeti siyasetimiz. Devlet Tansu Çiller-Mesut Yılmazla bile kervanı sürdürebilirdi.
Siyasette temel bir 'arke' vardır;

Devleti içerden tanıyanlar Başbakan olamaz.
(Bugün Cumhurbaşkanı)

Hasan Celal Güzel bu ilke nedeniyle ANAP’a Genel Başkan olamadığı gibi kurduğu parti, diğerleri gibi kaybolup gitti. Mehmet Ağar da aynı ilkenin kurbanı. 
Büyük Birlik Partisi kendisini bir şekilde sürdürse de. Çünkü çekirdek bir kadroya sahipti BBP. İttifaklarla, alperenlerin azmiyle kendini bugünlere taşıdı.

Hasan Celal Güzel’i safdışı etmek için komplo bile kuruldu. Hande Mumcu komplosu. Sonunda anladı ki bürokrat olmak başka, siyasette başarıya ulaşmak bir başka nasibe bağlı.

Siyasette geleceği olmadığını anlayınca yayıncılığa ve Yeni Türkiye diye ansiklopedik dergiler çıkarmaya başladı Hasan Celal Güzel. Türkiye'nin envanterini, kalın ciltler halinde yayınladı. Taşımak için yanınızda forklift olması gerekecek kadar yükte ağır. Sadece yükte değil içerik olarak da ağır ve kapsamlı.
Böylece sadece bürokrat değil birikimli bir aydın olduğunu da göstermişti Hasan Celal Güzel.

Hayattan geriye kalan nedir?
Hasan Celal Güzel deyince ne geliyor aklımıza?

28 Şubatta cezaevlerine girmeyi göze alan bir DURUŞ!
Ve Türk siyasi, kültürel hayatına kazandırdığı yayınlar, dergiler, Ansiklopedik bir icmal!
Allah rahmet eylesin. Bizleri muhasebe ve muhakemeye çağıran bir ibret olsun ölümler. 
Güzel ölümler nasip eylesin her birimize.