"Yeni Kapitalizm ve Eğitim" başlıklı söyleşisinde, bir toplumun sağlıklı olup olmadığı, bir devletin adaletle yönetilip yönetilmediği geleceği olan çocuk ve gençler karşısında gösterdiği ciddiyet ve sorumluluktan belli olacağını anlatan Eyüp Sultan Sosyal Bilimler Enstitüsü Başkanı Mustafa Yürekli, “Osmanlıdan Cumhuriyete bütün bir iki asırlık eğitim tarihi incelediğinde, toplumun ileri gelen ailelerinin çocuklarının Avrupa ülkelerine eğitime gönderilmesinin, dünya güçlerinin İslam coğrafyasında rahat bir şekilde misyoner okulları açabilmesinin yanında bu milletin okullarının da rahat bir şekilde Avrupalı öğretmenlere teslim edildiği görülmektedir. Avrupa merkezli bilim ve eğitim anlayışı devlet politikası haline gelebilmiş, dahası bu yüzden altı asırlık Osmanlı İslam devleti yıkılmış, yerine kurulan Cumhuriyet de Batıcıların elinde bir türlü bağımsız ve dünya gücü devlet olamamıştır. Gençlerimiz, dünya güçlerinin öfkesini yatıştırmak  ve hoşnut etmek için sunaklara yatırılırcasına kültür işgaline soyunan Avrupa’nın elinin altına bırakılmıştır. İki asırdır bu topraklarda gençler dünya güçlerine kurban olarak sunulmaktadır..” dedi.

Yürekli, devlet okulu özel okul farklılaşmasının sadece mekansal bir ayrışma olmadığını, varlıklı ailelerin ve ileri gelenlerin çocuklarının dış denetimli eğitim aldıklarını, bu yüzden de öğrencilerin bir ayağının sürekli yurt dışında olduğunu söyledi. Eyüp Sultan Sosyal Bilimler Enstitüsü Başkanı Mustafa Yürekli "Küreselleşemeye koşut bir biçimde dünya vatandaşı olarak yetiştirilen yeni nesiller, dünya sermayesine teslim edilerek eti senin kemiği benim denilmektedir. Avrupa kültürü içinde Batıcı yetişen yeni kuşakların sadece biyolojik ataları haline getiriliyoruz!" dedi.

"Bir ülke, eğitim ve kitle iletişim araçlarını düşmanına kaptırınca geleceğinden emin olamaz.." diyen  Yürekli, “Beyin yıkamasına maruz kalan bu milletin çocukları, darbe ortamı hazırlayabilmek için kutuplaştırılarak çatışma ortamlarına çekilmiştir. 1950’den bu yana, yetmiş yıldır binlerce gencini yitiren halk acılıdır; evlat acısıyla kıvranan aileler, özellikle şehit ailelerinin sayısı bellidir. Hangi iktidar, can, mal ve nesil emniyeti ölçeğinden yapılacak bir değerlendirmede milletimizden geçer not alabilir?” dedi.

Ailedeki sosyalleşmenin internet ve cep telefonuyla tamamen bitirildiği için asosyal hale getirilen çocuk ve gençlerin artık sadece okulda sosyalleşme imkanı bulabildiklerini, ancak insan gelişiminde okul eğitiminin payının tek haneli rakamlarla ifade edilecek kadar düşük olduğunu söyleyen Yürekli, “Dindar gençler bile bütün ihtiyaç ve eksikliklerini internetten gidermeyi âdet edinmiş.. Üniversitelerde ve okullarda Avrupa merkezli bilimler öğretiliyor. Hıristiyan Avrupalı bilim insanları referans oluyor gençlere.. Avrupa bilim anlayışı, kuram ve kavramlarıyla anlamlandırıyorlar dünyayı.. Çağımızda yeni nesiller manevî ihtiyaçlarını bir âlimin dizinin dibinde yıllarca ders alarak veya sayfalarca kitap okuyarak karşılamıyor.. İnternetteki bir videoyu izleyerek alıyor dini eğitimini de.. Üstelik yabancı hatiplerin videolarını izlemek yolu ile gidermeye çalışıyor: Yasir Quadhi, Khalid, Nouman Ali Khan, Zakir Naik gibi…” dedi.