Bugun...
15 TEMMUZ REJİMİ


Mustafa Yürekli
 
 

facebook-paylas
Tarih: 15-03-2017 19:00

15 Temmuz 2016 başarısız darbe girişimi, sanki başarılı olmuş gibi bir süre Türkiye'yi vaziyet ve istikamet edecek kendi zihniyetini dayatmaktadır. Bu yeni anlayış, bu yeni rejim, Türkiye'de yeni bir dönemi başlattı.

Bu ülkede herkes bilir ki, Türkiye her önemli siyasi değişiklikle birlikte hep yeni bir dönemle karşılaşmıştır.

27 yıllık tek parti iktidarından sonra DP iktidarı yeni bir dönemdi..

1960 darbesinden sonra yine bir yeni dönem karşıladı Türkiye'yi. Dönem, 1961 Anayasasıyla belgeledi..

12 Mart 1971 müdahalesi sonrasındaki siyasi ortamı da yeni dönem diye adlandırırsak kimsenin bunu yadırgamayacağını düşünebiliriz.

12 Eylül 1980 darbesinden sonrada  Türkiye'yi yine bir yeni dönem karşıladı. Dönem, bu kez kedini 1982 Anayasasıyla belgeledi..

28 Şubat 1997 darbesi, 20. yüzyılın bitirilmesi ve Türkiye'nin 21. yüzyıla hazırlanmasıydı..

27 Nisan 2007 darbesi ise Türkiye'yi 15 Temmuza hazırladı..

15 Temmuz sonrasını da öncekilere benzer “yeni” dönemlerden biri mi saymalı, yoksa bu yeniliklerin öncekilerden temelden bir farkı mı var?

Bana kalırsa 15 Temmuz, üzerinde yaşadığımız topraklara ve bu toprakların insanına Cumhuriyet Tarihi boyunca gördükleri en büyük değişiklik getirmiştir. Bu yüzden de “yeni dönem” olması bakımından ancak bizzat Cumhuriyetin kendisiyle karşılaştırılabilir.

Toplumumuzda devlet gücü, sosyal değişme için tek yön vericidir. Şartlar zorlandıkça yeni bir dönem açılır. Her yeni dönemi “devlet” açar. Her dönem zihniyetini ikdara taşırken karşıt görünümlü parti kurar, halkın muhalif tavrından yararlanır..

15 Temmuz 2016 sonrasında açılan yeni dönemin ülkenin çehresini, günlük hayatta karşımıza çıkan manzarasını değiştirdiğini söylemek pek kolay değil. 15 Temmuz sonrasında bir şapka inkilabı olmadı, bir elifbayı bırakıp alfabeyi çocukların önüne koyan da yok, takvim ve tartıyı değiştirme işine tevessül edilmedi.

Yani 15 Temmuz öncesi ve sonrası Türkiye'yi ziyaret eden herhangi bir turist her ülkede görülebilir olandan fazla bir değişme, bir köklü değişme gözleyemeyecek Türkiye’de. Çünkü Türkiye'de gerçekleşen değişiklik motorda yapılan bir değişiklik, kaportada değil..

Yeni kurulan 15 Temmuz rejimi ve onu savunan AK PARTİ iktidarı Türkiye Cumhuriyeti'nin 12 Eylül döneminde inşa ettiği motoru söküp yerine yeni bir motor taktı, fakat bu yeni motor eskisinin yerine getirdiği vazifeyi aynen ifa etmek üzere çalışıyor. Bu bakımdan AK PARTİ çizgisini Kemalist çizginin kendisi olarak görmek doğru bir yaklaşımdır. 

Görünüşte AK PARTİ icraatı kimi Kemalist devrimlerle zıtlaşan tezahürleri yansıtır, özde ise uluslararası düzenin Türkiye için biçtiği rol açısından her iki dönemin fonksiyonları tıpatıp aynıdır. 

Dolayısıyla nasıl iktidardaken DP içinden çıktığı CHP'den daha Kemalist ise, ANAP ve AK PARTİ de aynı şekilde dönemlerindeki CHP'den daha Kemalisttir.

(Devam edecek)



Bu yazı 4702 defa okunmuştur.

YORUMLAR

Henüz Yorum Eklenmemiştir.Bu Haber'e ilk yorum yapan siz olun.

YORUM YAZ



FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

HABER ARA
ÇOK OKUNAN HABERLER
VİDEO GALERİ
FOTO GALERİ
GÜNDEMDEN BAŞLIKLAR
Henüz anket oluşturulmamış.
YUKARI