Bugun...
DİNK'İN UNUTTUĞU


Mustafa Yürekli
 
 

facebook-paylas
Tarih: 19-01-2017 22:19

Hrant Dink, “Ruh Halimin Güvercin Tedirginliği” başlıklı son yazısının son satırlarında umudunu ve güvenini şu sözlerle dile getiriyordu: “Evet, kendimi bir güvercinin ruh tedirginliği içinde görebilirim, ama biliyorum ki bu ülkede insanlar güvercinlere dokunmaz. Güvercinler kentin ta içlerinde, insan kalabalıklarında dahi yaşamlarını sürdürürler. Evet, biraz ürkekçe ama bir o kadar da özgürce.” Bir cinayete kurban giden Dink’in bu son satırları, yazarın sağlam dayanağı olmayan umut ve güvenin kurbanı olduğuna işaret ediyor. Peki neydi Dink’in unuttuğu?

Dink’in zikrettiği o “bir zamanlar”, aralarında güvercinlerin yaşamasına müsaade eden ve “bu ülkede” yaşayan insanlar, Müslümandı.  Bir asır öncesinde bu coğrafya, İslam ülkesiydi, İslam devleti ayaktaydı ve İslam milleti elleriyle kurup yüzyıllarca yenileyerek sürdürdüğü İslam medeniyetinde adalet ve emniyet içinde yaşıyordu.

O insan-ı kamil Müslümanlar, en zararlı bilinen böceği bile, o da Allah yaratığıdır diye öldürmekten çekinirlerdi. Onlarda “Allah korkusu”, yani tüm insanlara hatta canlılara karşı ayrımcılık yapmış olma korkusu olurdu.

O sadece Allah’tan korkan Müslümanlar, yenildikleri Birinci Dünya Savaşı sonrasında, siyasi güçten mahrum bırakıldılar, medeniyetleri yıkıldı ve adım adım Türk oldular. Önce İttihat Terakki sonra Cumhuriyet Halk Partisi ve birbirinin içinden çıkan partilerle bu ülkenin insanları iki asırda Türk haline dönüştürüldü; İslam milleti, Türk ulusu haline getirildi. Türklük, ancak Müslümanlığın öldürülmesi ile var olabildi. Bu ülkede insanlar, İslam milletinden Türk ulusuna geçince, medeniyetleri yıkıldığından kendilerini tanıyamaz hale geldi, barbarlaştı.  Türklük, insanları eşit kılan İslam’ın insan kavramının yerine geçti. 

Hrant Dink, aslında böyle net ifade edememiş olsa da, o bir zamanların İslam medeniyetindeki millet sistemine güvenip umutlanmıştı.  Bilince çıkmamış, doktrinel ifadesini bulamamış olsa da, İslam medeniyetini ve millet sistemini gündeme getiriyordu, o son yazısının son satırları..

Bugün kendine Müslüman diyenler, o “bir zamanlar”ın Müslümanlarıyla karıştırmamalı. O bir zamanların Müslümanları, Türkiye Cumhuriyeti’nin Batı’dan ithal edilmiş / dayatılmış pozitivist yasalara değil, Allah’ın yasalarına göre düşünüp davranmaya çalışırlardı. Müslümanlar Allah için yaşarlar, Allah için ölürler, Allah’tan korkarlar, her işlerini Allah için yaparlar.

Hrant Dink’in unuttuğu, bugünün Müslümanlarının, Allah için değil, Türklük için, Türk Devleti için ve “vatan, millet..” için yaşadığıydı. Türkler, sadece Türk devletinden korkar ve her işlerini Türklük için yaparlar; devlet, “Güvercinlerin kafasını koparın!” dediğinde, güvercinlerin kafasını koparırlar hatta bir tane canlı güvercin bırakmayana kadar sürek avı yaparlar. Allah korkusunu bırakıp onun yerine devlet korkusunu geçirerek terörle, darbelerle ve savaşlarla bu ülkedeki binlerce insanı (Ermeni, Kürt, sağcı, solcu) katlettiklerinde, onların mallarına/makamlarına konduklarında, sonra kolektif olarak bu suçlarını unutmaya ve unutturmaya çalıştıklarında, Müslüman olmaktan çıktılar ve birer Türk’e dönüştüler.

Onlar bu topraklardaki müstezafları yanıltmak için kendilerine Müslüman diyen Türklerdir. Türkler, Batıcıdırlar ve dünya sisteminin bir mekanizması olan ulus devletin kullarıdır. Hrank Dink de Batıcıdır ve Batının kurduğu iktidar oyununa kurban gitmiştir.



Bu yazı 4355 defa okunmuştur.

YORUMLAR

Henüz Yorum Eklenmemiştir.Bu Haber'e ilk yorum yapan siz olun.

YORUM YAZ



FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

HABER ARA
ÇOK OKUNAN HABERLER
VİDEO GALERİ
FOTO GALERİ
GÜNDEMDEN BAŞLIKLAR
Henüz anket oluşturulmamış.
YUKARI