Bugun...
DIŞ SAVAŞTAKİ ZAFER İÇ SAVAŞTAKİ ZAFERLERE DAYANIR


Mustafa Yürekli
 
 

facebook-paylas
Tarih: 19-03-2017 17:00

Alman İstihbarat Teşkilatı Başkanı Bruno Kahl, 15 Temmuz’a ilişkin olarak birtakım değerlendirmelerde bulundu ve Alman basınında yayınlanan bu değerlendirmelerin Türkçe'de de çevirisi yayınlandı:

Erdoğan'a “Bizi fazla konuşturma” diyor.

Cumhurbaşkanı da ''Konuş ulan! Kouşmazsan alçaksın..'' diyor..

Devlet devleti ısırmaz derler. Yoksa dünya savaşı olur. Vaziyet ve istikamet o yönde..

Zor zamanlardayız dostlar.  

DEVLETTE TEMSİL MESELESİ

''Devrim Arabası’na benzin koymayı unutan 27 Mayıs Cuntası, bu arabaları neden benzin koyup bir daha yürütecek ve üretecek iradeyi göstermedi?''

Bu soruyu doğru cevaplamak için 20 yıldır araştırma yapıyorum.

Geldiğim yeri şöyle tanımlayabilirim: Dünyada insanlık ikiye ayrılıyor. Devlette İslam milletini ya da küfür milletini temsil edenler..

Mesele kimin kimi temsil ettiğini bilebilmek.. Devlette milleti temsil etmeyene sormazlar mı ''Sen kimi temsil ediyorsun?'' diye? İşte soru içindeki soru bu.

 

İÇ VE DIŞ SAVAŞ

Batılı dünya güçleri ve İslam ülkesindeki işbirlikçi Batıcılar, bugünkü programları, stratejileri ve taktikleriyle; örgüt yapıları ve anlayışlarıyla ne yeni bir güç yaratabilirler; ne de sabrın derinliklerini ve coşkunun zirvelerini harekete geçirebilirler.

Fakat milli güçlerin, kendilerini İslam milletine nispet eden cemaatlerin, tarikatların ve siyasi kadroların her birinin kendini program, strateji, taktik olarak baştan yenilemesi gerekir. Bu yenilenme ise bu güçlerin her birinin kendi içinde var olan yapı, program, strateji ve taktiklere karşı; teorik, ideolojik ve politik bir mücadele gerektirir.

Her "dış savaş" önce veya yanı sıra bir "iç savaş" gerektirir. Dışarıdaki, sıcak savaştaki zafer, içerideki soğuk (program, strateji ve taktik) savaştaki zaferlere dayanır.

Bu güçlerin hiç birinde gerçekten İslam milletini kuşatan, küresel politik program ve stratejiye sahip güçler, akımlar ve bunların var olan yapılara karşı bir mücadelesi ve "iç savaşı" görülmüyor. Bu olmadan bir şey olmaz. Her birinin içindeki aydınların neyin savunulması gerektiğine ilişkin olarak yıllardır yazdıkları ortadadır.

Bugün Türkiye'de ve Ortadoğu'da İslam Birliği özlemleri olan hakikate dayalı muhalefet odakları vardır ama politik bir programı olan ve bu programa uygun strateji taktik ve örgüt biçimlerini hiç olmazsa taslaklaştırmış bir örgüt, yayın vs. bir yana, entelektüel akım; Diriliş Görüş ve Hareketi'nin dışında bir çevre malesef yoktur.

Müslüman aydınlar henüz hakikati savunma ve medeniyetini inşa için siyasi alanda yokken; yenilgilerin birbirini izlemesi kaçınılmazdır.

Oku ne kadar uzağa atmak istiyorsanız, yayı o kadar germeniz; ne kadar ileri sıçramak istiyorsanız, o kadar gerileyip hız almanız ve enerji toplamanız gerekir: Temporal perspektifi kısa, orta ve uzak gelecekten Asr-ı Saadete kadar uzanan, lokal perspektifi İslam ülkesinden bütün bir yeryüzünü kuşatan erdeme dayalı sosyolojik odaklı yenilenme stratejisi gerekli ve yeterli gerilimi verecektir.

Dava insanı yenileyerek toplumu ve devleti yenilemek olunca, aynı anda köklere de ideale de, özgürlüğe de adalete de eşit heyecanla dokunan program, strateji ve taktiklere ihtiyaç vardır..



Bu yazı 4958 defa okunmuştur.

YORUMLAR

Henüz Yorum Eklenmemiştir.Bu Haber'e ilk yorum yapan siz olun.

YORUM YAZ



FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

HABER ARA
ÇOK OKUNAN HABERLER
VİDEO GALERİ
FOTO GALERİ
GÜNDEMDEN BAŞLIKLAR
Henüz anket oluşturulmamış.
YUKARI