Nasreddin Hoca’nın evine gece hırsız girer, evde ne var ne yok götürür.

Sabahleyin komşuları toplanır, Hocaya sorular ile yüklenirler: 

“Hocam kapıyı açık mı bıraktın yoksa?”

“Hocam şu eski pencereleri değiştir diye sana kaç defa söyledik.”

“Bir köpek alsaydın, böyle olur muydu?”

“Hocam o kadar sesi duymayacak kadar nasıl derin uyudun?”

Sonunda Hoca dayanamamış:

“Yahu tamam, iyi, güzel de.. Kabahatin tümü benim mi? Hırsızın hiç mi suçu yok?”  

15. yüzyılın başında Avrupa ülkeleri, önce Amerika kıtalarını yağmaladılar.. Yerli halkı katliama tabi tuttular. Sonra Afrika’ya dalıp katliam yaptılar, insan avlayıp köle pazarlarında sattılar.

Son iki yüz yıldır Asya’yı kana bulayıp yağmalıyorlar.

Osmanlı devletini yıkıp yurdumuzu yağmaladılar. İki asırdır savaşlarda, karışıklıklarda milyonlarca gencimizi kaybettik. Son yarım asırda teröre binlerce insanımızı kurban verdik.

Avrupa ülkeleri, kanımızı döküp yurdumuzu yağmalamakla kalmayıp oryantalizm faaliyetleriyle beynimizi de yıkıyorlar. Başımıza gelen felaketi anlamakta aciz kalıyoruz.. Batı etkisinde yetişen nesiller kendimizi sorgulayıp duruyor:

“Osmanlı bilim ve teknolojide geri kalmamış mıydı?”

“İslamiyet, gelişip kalkınmaya engel değil miydi?”

“Araplar, önce İngilizlerle, günümüzde de Amerikalılarla işbirliği yapmadılar mı?”

“Siyaset adamları kasalarını doldurmaktan başka bir şey düşünüyor mu? Her iktidar kendi zenginini yaratmıyor mu?”

“Türkler Kürtleri, Sünniler Alevileri ezip sömürmüyor mu?”

İçimizde vicdan sahibi,  aklı erenlerin isyanını duyan yok: “Yahu tamam, iyi, güzel de.. Kabahatin tümü bizde mi? Emperyalistlerin hiç mi suçu yok?”  

Dünyayı soyup soğana çeviren, gözü kana doymayan Avrupa ülkelerini sorgulamaya ne zaman başlayacağız? Emperyalizmi sorgulamaya başlasak başımıza gelen felaketlerin neler olduğunu da anlayacağız oysa.

Batı’yla tarihi hesaplaşmayı ne zaman yapacağız?

Haber 7