Bugun...
İSLAM MİLLETİ İSTANBUL'DA


Mustafa Yürekli
 
 

facebook-paylas
Tarih: 13-04-2016 21:44

İngiltere Veliahdı Prens Charles, bir İstanbul ziyaretinde, nüfus artışı sorununu dile getirerek, "Marmara’yı her defasında çekilen milyonlarca sifonla kirlettiğinizden burada hiç balık yemedim.." demişti.

İstanbul’un demografik yapısındaki değişimi dert edinen İngiliz Prens'in Marmara balığı yiyememe üzüntüsünü ifade eden bu söz, zihninin arka planındaki İstanbul'u Kostantin'e dönüştürme planlarının yıkılışını yansıtır.

İstanbul’un demografik yapısının Müslümanlar lehine değişmesini önlemek için Anadolu’dan göç almasını önlemeye yönelik tedbirler alınmak istendi, yine başarılamadı. İstanbul’a vize uygulanmasının dahi tartışıldığı dönemler oldu. Boğaz’a her köprü yapılmak istendiğinde verilen organize tepki, örgütlü direniş bu amaca yönelikti. Köprüler İstanbul’un nüfusunu patlattı ve azınlıklar daha da azınlıklaştı.

İslam milleti İstanbul'a gövdesini bastı. İstanbul elinde oldu mu İslam milleti yeniden toplanabilir, elinden çıkarsa bir daha belini doğrultamaz.

İSLAM BİRLİĞİ FIRSATI

İstanbul’da büyük bir deprem beklentisi sürekli dillendiriliyor. İstanbul'da büyük terör eylemleri gerçekleşiyor. Sürekli İstanbul'a dair felaket tellallığı yapılmasının arka planında Anadolu’dan aldığı göç nedeniyle Bizans zihniyetli gayri milli unsurlar aleyhine oluşan demografisini tersine çevirme planlarını hayata geçirmeye yönelik algı operasyonlarıdır.

Avrupa Birliği kapısında 60 yıla yakın zamandır bekletilmesinin asıl nedeni, Türkiye’nin büyük ve bütün olarak alınmak istenmemesidir. Askıya alınmış bulunan Sevr Planı hayata geçirilerek Türkiye’yi bölme, parçalama operasyonu tamamlanmak, ardından yalnızca İstanbul ve Marmara Bölgesi alınmak istenmektedir; ama bu bir türlü gerçekleştirilemedi.

Türkiye, sadece İslam Birliği'nde İstanbul'u elinde tutabilir ve parçalanmaktan kurtulur. İslam milleti, İslam İşbirliği Teşkilatı'nın İstanbul zirvesinden ciddi kararlar bekliyor, bu fırsat kaçırılırsa ilerde çok büyük üzüntü yaşanacaktır.

GELECEK

ABD’nin Kırıkkale Piyade Tüfeğinin üretimini durdurun size parasız M1 Tüfeğini verelim talimatını alan, uygulayan Eski Türkiye’den; ABD’li silah şirketinin Kırıkkale Silah Fabrikasından rüşvetle dünyadaki en iyi piyade tüfeğinin çizim ve üretim planlarını elde etmeye çalıştığı Yeni Türkiye’ye çok şey değişti.

Eğer siz kendi ayakları üzerinde durabilen, bağımsız, özgür karar alabilen bir ülke değilseniz savunma sanayiniz orijinal ürünler üretemez. Kazara üretecek olsa bile elinden alınır.

Amerikan silah şirketi diye açıklansa ve sahibinin Türk olduğu söylense de, mutlaka Yahudilere ait olmalıdır. ABD Silah Sanayiine Yahudilerin hâkim oldukları biliniyor; bir Müslüman Türk’e silah fabrikası kurdurtmazlar! Eğer Yahudiler hesabına bir casusluk planı yapılmışsa bundan CİA ve MOSSAD’ın bigâne kalması hiç mümkün değildir.

Eğer Türkiye bağımsız, özgür bir ülke olmasaydı dünyanın en iyi piyade tüfeğini imal edecek mühendisleri elinde tutamaz ve üretemezdi. Ürettiğinde de bir casusluk girişimi karşısında CİA ve MOSSAD’a rağmen başarılı bir operasyonla mani olamazdı.

Türkiye artık bağımsızlık yoluna girmeye çalışıyor ve İslam Birliği ile tarih yürüyüşünü güvenceye almak zorunda. İslam milletine ait olduğunu unutan ve birlik yönünde adım atmayan ülkelerin geleceği yok.



Bu yazı 1933 defa okunmuştur.

YORUMLAR

Henüz Yorum Eklenmemiştir.Bu Haber'e ilk yorum yapan siz olun.

YORUM YAZ



FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

HABER ARA
ÇOK OKUNAN HABERLER
VİDEO GALERİ
FOTO GALERİ
GÜNDEMDEN BAŞLIKLAR
Henüz anket oluşturulmamış.
YUKARI