Bugun...
KİTABI BİLİNCİ AÇIK OKUMAK


Mustafa Yürekli
 
 

facebook-paylas
Tarih: 17-04-2020 05:57

İslâm milleti, Kur’ân-ı Kerîm’i gönderiliş amacına uygun okuyor mu? Kuran okumayı başarabiliyor muyuz?

Kur’ân-ı Kerîm’i hacıların Kâbe’de başlarının altına koyup uyumalarıyla yatak odalarında duvarda yüksek bir yere asıp uyumak arasında ne fark vardır?

Kur’ân okuyanlar, eleştirilmektedir sürekli: Her gün elinde Kur’ân camiye  ya da Kur’ân Kursu’na giden teyzelerin okuyuşu sorgulanır.. Camilerde namaz vaktinden önce gelip Kur’ân okuyan hacı amcalar sorgulanır. Ramazanda genç-yaşlı mukabele dinleme seferberliği eleştirilir. Hastahanelerde, hasta odalarında elinde Kur’ân, “Yasin” okuyan hasta yakınları sürekli eleştirlir. Özellikle Kurban ve Ramazan bayramlarında mezarlıklarda Kur’ân okuyan insanlarla alay edilir.. Bütün bu yaklaşımları iyi niyetli bulalım ve itirazlarımızı saklı tutarak bir yere kadar kabul edelim.. Peki Kur’ân-ı Kerîm’i nasıl okuyacağız? Bu sorunun cevabı da net değildir..

İmâm-ı Gazalî “Kur’ân okumaktan maksat, onun âyetleri üzerinde düşünmektir. Bunun için Kur’ân’ı ağır ağır okumak sünnettir.” demektedir.  Kurana dayalı düşünmek günümüze kadar savunula gelmiştir.. Düşünmek işi artık kırtasiyeciden bir meal alıp okumak halini bile almıştır..

Oysa Kuran-ı Kerim, devletin temelidir, İslam devletine Kuran Devleti deriz; inanç toplumu olan İslam milletinin kurucu dinamiğidir aynı zamanda.

Mevlana ‘Kitaptan maksat, içindeki fendir ama sen onu yastık da yapabilirsin. Fakat ondan [kitap] maksat yastık olması değil, bilgi, irfan, irşat ve faydadır.’ demektedir ( Bkz. İsmail Rusûhî, Şerh-i Mesnevî, c. 3, s. 495-496)  Kuran-ı Kerim İslam ülkesinde rüzgarını estireceği şekilde güçlü okunuyor  mu günümüzde?

Eğitim tamamen Kuran’ı öğrenmek ve ahkamına sımsıkı sarılmak değil midir? Bilimde, düşüncede, sanatta, özellikle sosyal bilimlerde ve İslami ilimlerde Kur’an merkezli çalışmalar yok denecek kadar azdır ve zayıftır.

Abdullah İbn Mesut ”Kur’ân, hükümleri uygulansın diye indirildi ama insanlar sadece tilavetini ibadet edindiler” demiş. Kur’ân-ı Kerîm elbette ibadette heyecanla okunacaktır ama içindeki hükümlerin öğrenilerek sosyal, ekonmik ve siyasal hayatta uygulanması ve yaşanması için okunmalıdır asıl olarak. Kuran-ı Kerim’den birey olarak bir ahlak, toplum olarak da bir medeniyet çekip çıkaracak şekilde güçlü okumalıyız..

Hz. Mevlânâ, mukaddes kitabımız Kur’ân-ı Kerîm’i okumaktan maksat, içinde yazılanları anlamak ve günlük hayatta uygulamak olduğunu söylemektedir.. Anlayarak ya da anlamadan, hem ibadet hem de ahlak ve medeniyet maksadıyla Kur’ân okumak, Anadolu Müslümanların asırlardır takip ettikleri köklü bir davranıştır..

İnsanlık tarihteki bütün olumlu gelişmeleri Kurana ve kitaba borçludur. Kitaptan maksat da içindekileri okuyup anlamak ve sosyal hayatta uygulamaktır. Kurandan hayat çıkarmayı başarmış atalarımız..

Nasıl bilinçsiz yapılan ibadetten razı değilse Allahu Teala, kitabı bilinçsiz okunmasından da razı olmaz.. Bir İslam cemaatinde nisap miktarı da olsa Kur'an-ı Kerim'i bilinci açık okuyanlar bulunmalıdır mutlaka..

 

 



Bu yazı 2876 defa okunmuştur.

YORUMLAR

Henüz Yorum Eklenmemiştir.Bu Haber'e ilk yorum yapan siz olun.

YORUM YAZ



FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

HABER ARA
ÇOK OKUNAN HABERLER
VİDEO GALERİ
FOTO GALERİ
GÜNDEMDEN BAŞLIKLAR
Henüz anket oluşturulmamış.
YUKARI