Dünya gücü olmak ile eğitim arasındaki bağ devin uykusu ya da uyanışı olgularıyla izah edilebilir..

İslam milletinin uyanışı resmi örgün eğitimin dışında gerçekleşmektedir. Bu durumun açıklaması kolay değil..

İSLAM BİRLİĞİ GERÇEK  AKTÖR

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Filistin ve Çeçenistan BM devlet demediği için bugün uluslararası ortamda aktör değil.

Gerçekte uluslararası aktör, BMGK'daki 5 devlettir ve dünya koalisyonunu oluşturuyor. Aktör sayılan diğer devletler ise iradesizdir, söz hakkı yoktur. Cumhurbaşkanı Erdoğan boşuna Newyork'a gidip gelir.

Humeyni İran devrimini yapınca BM'ye karşı alacağı tavrı bekledik, tanıyınca devrimin rengi belli oldu: Ulus devlet olmak dünya sistemine dahil olmaktı.

İslam birliği devletler oyununun dışında tutulan gerçek aktördür.

İslam birliğinin gerçekleşmesi, İslam dünyasının tek kurtuluş yoludur. Sezai Karakoç’un ifadeleriyle söylersek, “ülkemizin, Avrupa Birliği hareketinden çok, İslâm Birliği hareketine yönelmesi, bizim için daha gerçekçi olacaktır. Öbürü zaman kaybı ve hayal kırıklığı getirecektir. Batı'nın peşinden koşmamız, bize, zilletten başka bir şey getirmez… onun peşinden koşacağımıza, üç kıtada, Asya'da, Afrika'da ve Avrupa'da tarihin en büyük atılımlarından birini yapıp iktisadî, kültürel ve siyasî bütünleşme ile İSLÂM BİRLİĞİ'ni gerçekleştirmeliyiz.”

Dünyanın her tarafında Müslümanların uğradığı zulüm ve kıyımlardan işte ancak o zaman kurtuluruz.

TÜRKİYE İSLAM BİRLİĞİ YOLUNDA İLERLİYOR

 İslam birliği, hem 1945 - 1990 arası, ABD-SSCB arasında danışıklı dövüş şeklinde yürütülen soğuk savaş sürecinde hem de 1990 sonrasındaki küreselleşme sürecinde aktörler değişse de direniş ve uyanışı güçlenerek sürdürmektedir.

İkinci Dünya Savaşı sonrasında İslam aleminde uyanış hareketi boy gösterdi; İslam birliği hareketinin gelişimine paralel şekilde son 40 yıl içerisinde önce SSCB, ardından ABD dünyanın hegemonik gücü olma konumunu yitirirken Türkiye ve İran bölge lideri küresel güçler olarak yükselişe geçti ve bu trendini sürdürmektedir.

Bütün yapabildikleri yavaşlatmak, ağırlaştırmak. Hiç bir devlet, kendi başına emperyalizmle baş edememektedir. Arap alemi, Hind Alemi (Pakistan ve Bangladeş dahil), Şii alemi ve Türk alemi birleşip bütünleşmek için kıpırdadıkça İslam birliğine hizmet eder hale geldi.

ABD ve müttefikleri Irak’tan çekilmek zorunda kaldı ve tek süper güç konumunu yitirdi.

Dünya İslam birliğine gebe..

Sürekli bıçak sırtı kritik süreçlerden geçmesine rağmen Türkiye’nin yükseliş trendini hep devam ettirmesine kimse akıl, sır erdiremiyor.

Terör saldırılarını, nice darbe girişimlerini, ekonomisine kurulan kumpasları, istikrarsızlaştırılan bölge ülkelerinden ihraç edilen tüm sorunları savarak yatırımlarını, gelişmesini de sürdüren Türkiye’nin önlenemez yükselişi devam etmektedir.

Çünkü Türkiye’nin dış politikasının arka planında yerli dinamikler vardır, vaziyet ve istikameti ellerimizle kurduğumuz mekanizmalar yönetmektedir.

BEN MİLLİ EĞİTİME MİLLİ DEMEM 

Milli eğitim gayri millidir; gerçekten milli olsa zaten gerçekleşen İslam birliği gerçek aktör olur ve BM'yi tanımaz..

Batı merkezli eğitime milli dedikçe bir şey olmaz.

Bugün İslam milleti belli oranda uyanmışsa ve birlik yönünde bir irade güçleniyorsa bu örgün eğitim dışı bilgilenmeler, sosyalleşmeler sayesindedir..

Okullar kapatılıp medreseler açılınca ne Newyork'a gitme ihtiyacı duyulacaktır ne de iç karışıklıklar islam milletinin canını yakacaktır..