Bugun...
AVRUPA PUTU KIRILIRKEN


Yüksel Kanar
 
 

facebook-paylas
Tarih: 15-11-2016 21:54

Cumhuriyet ideolojisi insanımızı, komünist ve kapitalist bloktan, ya da sağcılık veya solculuk ideolojilerinden birini seçmek zorunda bırakan bir özellik taşıyor. Çünkü cumhuriyetin temel amacı, geçmişin bir daha dönülmeyecek biçimde geride bırakılması ve geçmişsiz bir millet yaratılmasıydı. Bu yüzden de kendi kimliğine dönüşün bütün yolları tıkanmıştı. Bugün gelinen noktada, bu amaca ulaşmakta başarılı olunmadığı görülüyor. Çünkü siz geçmişi bırakmak isteyebilirsiniz; ama o sizin peşinizi bırakmayacaktır. Dolayısıyla geçmişten kurtulmak mümkün değildir. Her şeye rağmen geçmişi reddederseniz, bunun sonuçları daha da kötü olur. Kimlik reddi, yerine dünyanın en iyi kimliği gibi görünen başka kimlikleri benimseseniz bile, sizin için tam bir felâket doğurur.

Özellikle son zamanlarda yaşanan uluslararası ilişkiler bize sürekli olarak kendi kimliğimizi hatırlatmakta, bu kimliği savunmaktan başka çaremiz olmadığını göstermektedir. Cumhuriyet döneminin en önde gelen ideali olan “batılılaşma”, bizi kendi kimliğimizden uzaklaştırdığı gibi, Batılı kimliğe de kavuşturmadı; kavuşturamazdı da. Dolayısıyla bu ideal bizi kimliksizleştirdi. Uzun bir tarih geçmişi olan bir milletin, böyle bir yapay değişimi gerçekleştirmesi eşyanın doğasına aykırıydı.

Şimdi, dış ve iç olaylar bizi kendi kimliğimize dönüşe zorluyor. Geçmişimiz bizi kendine çağırıyor. Kendi geçmişimizi bırakarak bağlanmaya özendiğimiz geçmişler, bu geçmişin sahipleri, onu bizimle paylaşmak istemiyor ve bir safra gibi bizi dışarı atıyorlar. Özellikle yeni yeni yetişmeye başlayan inanç ve kültürüne bağlı nesiller, bu reddin temel nedenidir. Artık, basmakalıp sloganlarla geçmişimizi karalamak, bunun yerine çağdaşlık adına Batılı değerleri yüceltmek gerilerde kaldı. Buna kanmayacak bir nesil yetişti.

Batının Türkiye’ye karşı gösterdiği hoşgörüsüzlük ve hatta açık düşmanlık, insanımızın yeniden kazanmaya başladığı bu bilince gösterdiği tepkidir. Tarih boyunca Batılılar hep bu bilinçle en şiddetli biçimde savaştılar. Şimdi de bakıyorsunuz, aleyhimize olan bütün davranışlar Batılı ülkeler tarafından destekleniyor, marjinal gruplar ve terör örgütleri bu ülkeler tarafından devletimize tercih ediliyor. Türkiye adeta kendi öz kimliğine dönmeye başladığı için cezalandırılıyor. Batılı devletlerin bu düşmanlığı, kendi kutsal değerlerini bile yok sayacak ölçülerde uygulanıyor. Onlar için kutsal değer olan demokrasi de, insan hak ve özgürlükleri de yeri geldiğinde bir tarafa bırakılıyor; teröre ve teröristlere kucak açılıyor.

Kısacası Batı, eski alışkanlıklarından, tarihi önyargılarından asla kurtulamayacağını gösteriyor. Bu yüzden Batılı ülkelerin hiçbir davranışı yadırganmamalı, aksine onların bu özellikleri göz önünde bulundurularak buna göre tavır geliştirilmelidir.

Eğer hayal kırıklıkları yaşamak istemiyorsak, Batıyla ilişkilerimizi, onun bu çokyüzlülüğünü gözardı etmeden sürdürmeliyiz. Aksi takdirde, kendisinde olmayan özellikleri yükleyerek sonra da aksi davranışlar gördüğümüzde hayal kırıklıklarından kurtulamayız. Bunların, onun tabii hasleti olduğunu bilirsek, ilişkilerimiz de normalleşir.



Bu yazı 6389 defa okunmuştur.

YORUMLAR

Henüz Yorum Eklenmemiştir.Bu Haber'e ilk yorum yapan siz olun.

YORUM YAZ



FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

HABER ARA
ÇOK OKUNAN HABERLER
VİDEO GALERİ
FOTO GALERİ
GÜNDEMDEN BAŞLIKLAR
Henüz anket oluşturulmamış.
YUKARI