Bugun...


ZİYA KEMAL: Türkiye’de Yeni Kapitalizm İllüzyonu
Liberalizm 1929'da Büyük Buhran’la bütün iddiaları çürümüş ve iflas etmiş bir iktisadi kuram olduğu halde Soğuk Savaş sonrası küreselleşme kavramı ile birlikte neoliberalizm kavramı da yeniden gündeme getirilmektedir.

facebook-paylas
Tarih: 19-04-2019 23:11
ZİYA KEMAL: Türkiye’de Yeni Kapitalizm İllüzyonu

Türkiye’de Yeni Kapitalist (Neoliberal) politikaları savunmak adına öne sürülen düşüncelerden birisi şudur: Türkiye’nin jeopolitik konumunun üç istikrarsız bölge arasında yer alması nedeniyle, küresel anlamda, çeşitli çıkar gruplarının ve çok uluslu şirketlerin ülkede yatırımlar yapması suretiyle hem ekonomik hem siyasi istikrar sağlanacaktır. Ülkenin iç ve dış güvenliği, dış yatırımlarla sözde güvence altına alınmaktadır.

Dolayısıyla bu doğrultuda devlet kurumlarının özelleştirilmesi, yabancı yatırımlara en düşük tarifelerin uygulanması, devletin bütün alanlardaki rollerinin kademeli olarak azaltılarak yalnızca güvenlik rolünü yerine getirmesi gibi düşünceler, ekonomik kalkınma ve refah düzeyinin yükseltilmesi gibi iddialarla bir arada, açık bir dille ikrar edilmektedir.

Çok uluslu şirketlerin veya üretim yapmak isteyen devletlerin, başka bir devlette çalışmasındaki temel amaç kâr elde etmektir. Amaç, daima daha az sermayeyle daha hızlı ve daha fazla kâr elde edecekleri alanlara yatırım yapmaktır. Örneğin çevre sorunlarını dert etmeyecek bölgelere ve daha ucuz iş gücü temin edeceği ülkelere yönelmektedir. Aynı zamanda küreselleşme, ortak bir dünya endüstrisinin ve ekonomik sisteminin kurulmasını amaçlarken, küreselleşmeyi kontrol eden ülkeler de manevi, kültürel, politik vb. toplumsal yaşamın bütün alanlarını etkileme gayesi gütmektedir.

Bu nedenle söz konusu sürecin, hem ekonomik açıdan hem siyasi açıdan “güvenli hale getirilmesi” gerekmektedir. Bu bağlamda ulus devletler, kalkınma adına ülkesine gelen çok uluslu şirketlerden ve yatırımlardan yararlanırken; aynı zamanda çevre sorunlarına kayıtsız kalınmaması, iş gücünün sömürülmemesi, kültürel değerlerin tahrip edilmemesi, gelir adaletsizliğinin önlenmesi, servet dağılımı arasındaki eşitsizliğin dengelenmesi, insanlık değerlerinin korunması gibi konularda kilit bir öneme sahip olduğu halde hiç bir direniş gösterememektedir. 

Bu doğrultuda Yeni Kapitalizm adı altında uygulanan politikalar, Washington Konsensüsü ilkeleri çerçevesinde ele alındığında, devletlerin kendi toplumlarını savunma içgüdülerinin zaafa uğramasıyla sonuçlanacaktır.  

 

WASHİNGTON KONSENSÜSÜ

IMF, Dünya Bankası, AB ve ABD gibi uluslararası kuruluşlar tarafından desteklenen bir dizi genel serbest piyasa ekonomi düşüncesidir:

Düşük devlet borçlanması, kamu harcamalarının sübvansiyonlardan ana gereksinimlere yönlendirilmesi, ılımlı (?) marjinal vergi oranlarının benimsenmesi, piyasanın belirlediği faiz oranları, rekabetçi döviz kurları, ticaretin serbestleştirilmesi, niceliksel kısıtlamaların ortadan kaldırılmasına önem verilerek ithalatın serbestleştirilmesi; düşük ve göreceli olarak tek tip tarifelerle sağlanacak olan ticari koruma, içeri doğrudan yabancı yatırımın serbestleştirilmesi, devlet işletmelerinin özelleştirilmesi gibi aslen 1989'da John Williamson tarafından belirtilen ilkelere dayanmaktadır.  

Bu bağlamda Yeni Kapitalizm, ekonomik faktörlerin kontrolünü kamu sektöründen özel sektöre devreden bir sosyoekonomik politika modelidir. Devletlerin sübvansiyonları sınırlandırması, piyasaları ticarete açmak için reformların yapılmasını öne süren neoklasik ekonominin temel ilkelerini bünyesinde barındırmaktadır. Ayrıca, sabit döviz kurlarını ortadan kaldırmayı ve devlet tarafından işletilen işletmeleri özelleştirmeyi amaçlamaktadır. Diğer bir deyişle; mali tasarruf, serbest ticaret, özelleştirme üzerine kurulu bir iktisadi düşüncedir. Genellikle, Yeni Kapitalizm denilince bireylerin ve toplumun ekonomik sorunlarına asgari miktarda devlet müdahalesini öngören bir politika olan laissez-faire ekonomisi ile ilişkilendirilmektedir.   

Kısaca liberalizm 1929'da Büyük Buhran’la bütün iddiaları çürümüş ve iflas etmiş bir iktisadi kuram olduğu halde Soğuk Savaş sonrası küreselleşme kavramı ile birlikte neoliberalizm kavramı da yeniden gündeme getirilmektedir.






YORUMLAR

Henüz Yorum Eklenmemiştir.Bu Haber'e ilk yorum yapan siz olun.

YORUM YAZ



FACEBOOK YORUM
Yorum

ÇOK OKUNAN HABERLER
VİDEO GALERİ
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER HABERLER
FOTO GALERİ
YUKARI