Bugun...


SEDAT YILMAZ: Türkiye’yi yıldızlaştıran vizyon
Son çeyrek asırda sıfırdan yenilikçi kurulan eko sistem, 96’ya yükselen teknopark sayısı, 344’e ulaşan organize sanayi bölgesi, fabrikalar ve buralarda çalışan milyonlarca insan. Organize sanayi bölgelerinde fabrika kuracak yer kalmadı.

facebook-paylas
Tarih: 31-10-2022 16:58
SEDAT YILMAZ: Türkiye’yi yıldızlaştıran vizyon

Gelişmiş ülke kriterleri hepimizin malumu. Kişi başına düşen milli gelir ve sanayileşme seviyesi o ülkenin ekonomik gelişmişliğini gösteriyor. Fakat bir de İnsani Gelişme Endeksi ile ölçülen gelişmişlik ölçüsü var ki, kanaatimce daha ön planda…

Ekonomi, milli gelir, eğitim ve sağlık düzeyiyle ölçülen gelişmişlik… Dünyada artık bu seviye tercih ediliyor. Gelişmiş ülke; savunma sanayi ve güvenliğini yerli imkânlarıyla hayata geçirecek…

Gelişmiş ülke; gıda ve enerji sıkıntısı çekmeyecek…

Gelişmiş ülke; eğitim ve sağlıkta standart üstüne çıkacak…

Gelişmiş ülke;  yerli aracını ve yerli uçağını yapacak…

Gelişmiş ülke; yerli ve yabancının yaşamak için can attığı yer olacak ve ardından sıralanan genel esaslara bağlı birçok kriter… 

Birleşmiş Milletler’e (BM) göre gelişmiş ve gelişmekte olan ülke ayrımını yapmak için belirlenmiş bir ölçü yok. Ancak BM eski genel sekreteri Kofi Annan, gelişmiş ülkeyi, “bütün vatandaşlarına güvenli bir ortamda özgür ve sağlıklı bir hayat yaşamaya imkân sağlayan devlet” olarak tarif ediyor. 

Dolayısıyla gelişmiş ülkeyi; gıda, enerji, sağlık, savunma, eğitim ve finansal güvenlik ve özgürlüğünü sağlamış, nüfusu mutluluk endeksinde üst sıralarda yer alan devlet, şeklinde tarif etmek daha mümkün.  Saydığım gelişmişlik kriterlerini ve Türkiye’mizi gözünüzün önüne getirin…

Zaten kararı siz vereceksiniz… Türkiye’miz, yapılan gelişmişlik seviyelerine göre değerlendirildiğinde, bana göre, dünyada orta üst sıralarda. Zira, pandemi ve bölgesel sıcak çatışmalardan sonra yüksek enflasyonuna rağmen “gelişmişlik kriterleri”ne göre Batı ve Doğu çerçevesinde yaşanabilir ülkeler içinde parmakla gösterilebilir. Bugün gerçek mânâda yaşanabilir ülke olan ülkemiz, bir taraftan tüm alanlarda standardını sürekli yükseltiyor. Türkiye Cumhuriyeti’nin 99’uncu kuruluş yıldönümüne kadar gerçekleştirilen gelişmeler her şeyi ortaya koyuyor. Sosyal konutlar, hava limanları, karayolları, demiryolları, kavşaklar, tüneller, metrolar, Marmaray’lar, viyadükler, maden tetkik ve aramalar, kara ve denizde petrol – doğalgaz sondaj çalışmaları ile savunma sanayi ürünleri, daha neler neler… 

Denizaltı Savunma Harbi ve Keşif Karakol Gemisi (MiLGEM) Projesi ile başta TCG Anadolu olmak üzere birçok yerli gemi savunma envanterine giriyor. Ülkemiz, önümüzdeki yıllarda da önce yerli savaş, muharip uçağını, ardından yerli sivil uçağını üretecek.  İşte Türkiye şimdi de, iki yıl gibi çok kısa bir sürede otomobil fabrikasını kurdu, standart üstü 85 milyonun gururu yerli aracı TOGG’u banttan indirdi. Türkiye’nin 60 yıllık belki de 100 yıllık rüya bugüne nasip oldu. Nuri Demirağ’ın, Nuri Killigil’in, Vecihi Hürkuş’un ve Şakir Zümre’nin hayalleri bir bir gerçekleşti, gerçekleşiyor. 

Türkiye’nin yerli ve milli otomobilinin üretileceği TOGG Gemlik Kampüsü akıllı cihazlar merkezi oluyor. Üretim kapasitesi yıllık 175 bine ulaştığında 4 bin 300 kişiye istihdam sağlayacak TOGG Gemlik Kampüsü’nde, 2030 yılına kadar tek bir platformdan 5 farklı modelde 1 milyon araç üretilmesi planlanıyor.  Homologasyon testlerinin tamamlanmasının ardından 2023 yılının ilk çeyreği sonunda C segmentindeki ilk aracı olan SUV pazara çıkacak. Ardından da yine C segmentindeki sedan ve hatchback modelleri üretim sırasına girecek. Takip eden yıllarda B-SUV ve C-MPV’nin de aileye katılmasıyla 5 modelden oluşan ürün gamı tamamlanacak.

Türkiye’nin akıllı otomobili TOGG, Anadolu, Gemlik, Oltu, Kula, Kapadokya ve Pamukkale isimlerini taşıyan “Türkiye’nin Renkleri” ile yolları süsleyecek. TOGG Üst Yöneticisi (CEO) Gürcan Karakaş’ın yerli aracın satış süreci sonundaki servis hizmetiyle ilgili, “Bunu kendimiz yapmaya karar verdik. Yani servis hizmetini doğrudan vermek istiyoruz. Çünkü olayın sadece bir servis boyutu yok. Dolayısıyla bizim ülkemizde 7 ayrı bölgede 20’ye yakın servis noktamızla, artı mobil servis araçlarımızla servis hizmetini sağlayacağız” sözleri de dikkate şâyân ifadeler. Mamafih, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ifadeleriyle; TOGG bir otomobil değil, gerçekten akıllı bir cihaz.

Gecesini gündüzüne katan babayiğitlerimizi, teknisyenlerimizi, mühendislerimizi ve projede çalışan 1300 kahramanı tebrik etmemek mümkün mü?  Savunma sanayi, otomobil, enerji, sağlık, her alanda ettiğimiz başarıları görünce yüreği sevinçle dolmayan var mı?  Eğitim, sağlık, güvenlik, adalet, ulaştırma, enerjiye her alanda ülkemize kazandırdığımız eserlerden istifa ederken gururlanmayan var mı?  Atak, Gökbey, Anadolu savaş gemimizi, Hürkuş, Akıncı, Bayraktar, Anka, İHA, SİHA, Tayfun füzelerimizi görüp de göğsü kabarmayan kesinlikle yoktur…

Şimdi TOGG, Avrupa’nın yollarına bütün modelleriyle girdiği zaman  ‘Çılgın Türkler’ geliyor diyecekler... Sevinmeyen var mı? Son çeyrek asırda sıfırdan yenilikçi kurulan eko sistem, 96’ya yükselen teknopark sayısı, 344’e ulaşan organize sanayi bölgesi, fabrikalar ve buralarda çalışan milyonlarca insan. Organize sanayi bölgelerinde fabrika kuracak yer kalmadı.

Dünya salgınla uğraşırken Türkiye ihracatını, ekonomisini büyütmekle meşguldü. Büyüme rakamları da zaten ortada. Dolayısıyla her yerli ve milli gelişme Türkiye Yüzyılı vizyonuna bir yakut, bir zümrüt, bir değer katıyor ve Türkiye’yi yıldızlaştırıyor. Evet, “Bize küçük düşünmek asla yakışmak. Çünkü biz Fatih’lerin, dünyayı değiştiren liderlerin çocuklarıyız. İnancımız tam, hedefimiz, büyük, vizyonumuz geniş... Güçlü olmanın ve güçlü kalmanın yolu, kendi kendine yetebilmekten, nâmerde muhtaç olmamaktan geçiyor. Bunun için her fırsatta milli diyoruz, yerli diyoruz…”

Son söz olarak; Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı sayın M. Rifat Hisarcıklıoğlu’nun TOGG merasimindeki altı çizilecek konuşmasından bir özeti gururla paylaşıyorum…

“Türkiye’nin 100 yıllık hayaline dev bir adım atıyoruz. Ama bu sefer 100 yılda bir gelen bu teknoloji fırsatını kaçırmıyoruz. 2017 Mayıs’ında Cumhurbaşkanımıza söz verdiğimizde, dalga geçmişlerdi! 2018’in Haziran’ında şirketimizi kurduğumuzda, gülmüşlerdi! 2019’un Aralık’ında ilk araç lansmanımızı yaptığımızda, oyuncak bu demişlerdi! 2 sene önce Temmuz 2020’de burada temel attığımızda, bu fabrika bitmez demişlerdi! Ama, biz hiçbir zaman pes etmedik. Ümidimizi kaybetmedik. En iyi bildiğimiz işi yaptık. İşte, bakın bugün buradayız. Ezberleri bozmak kolay değil… Türk girişimcileri olarak, bizler ezber bozmak için buradayız… Ezberleri bozuyoruz ve bozmaya devam edeceğiz…”
 




Kaynak: Bursatv



YORUMLAR

Henüz Yorum Eklenmemiştir.Bu Haber'e ilk yorum yapan siz olun.

YORUM YAZ



FACEBOOK YORUM
Yorum

ÇOK OKUNAN HABERLER
VİDEO GALERİ
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER HABERLER
FOTO GALERİ
YUKARI