Bugun...


GÜRKAN BİRİNCİ: İsrail'in Lübnan Oyunu
İsrail olası Lübnan savaşında Suudi Arabistan, Mısır ve BAE gibi ülkeleri de yanına çekmiş durumda. Yıllardır sürdürülen Sünni - Şii çatışmasının İsrail'e nasıl da alan açtığı açıkça görülüyor.

facebook-paylas
Tarih: 14-03-2018 22:47
GÜRKAN BİRİNCİ: İsrail'in Lübnan Oyunu

100 savaş uçağıyla tarihinin en büyük hava tatbikatını yapan İsrail, Lübnan’a şok bir saldırıya hazırlanıyor. İsrail’in hedefi Lübnan topraklarının yüzde 65’ine girmek ve Hizbullah üslerini ele geçirmek. 
Bir İslam ülkesi olan Lübnan'ı işgal ettiğinde İsrail'in büyük bir tepkiyle karşılaşmasını bekliyoruz. Fakat İsrail olası Lübnan savaşında Suudi Arabistan, Mısır ve BAE gibi ülkeleri de yanına çekmiş durumda. Yıllardır sürdürülen Sünni - Şii çatışmasının İsrail'e nasıl da alan açtığı açıkça görülüyor.
İsrail’in Lübnan’a saldırısına paralel olarak, ABD öncülüğünde oluşturulan ittifakın Yemen ve Katar’a da operasyon hazırlığında olduğu belirtiliyor. Hazırlanan plan çerçevesinde İsrail Lübnan’a saldırırken, Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan'ın Katar'ı istikrarsızlaştıracak adımlar atacağı belirtiliyor. ABD'nin Suud ve Mısır'ı İran'a karşı tek bir çatı altında birleştirmesi Müslümanların esas düşmanı görmesini engellediği gibi büyük bir kardeş kavgasının da önünü açıyor. Müslüman devletlerin gözünde başka bir müslüman devletin güçlenmesi tehlike olarak görülürken İsrail, ABD ve Rusya'nın coğrafyamızda cirit atması bizi hiç bir şekilde rahatsız etmiyor.
ABD öncülüğünde şekillenen plana göre Körfez’den Irak ve Suriye’ye uzanan hat boyunca mezhep çatışmaları başlatılacak ve bir çok ülkede harita değişimine gidilecek. İran’ın ise bu saldırıya Bahreyn üzerinden cevap verebileceği belirtiliyor.
İsrail ve BAE ittifakının saldırısına İran’ın Bahreyn içindeki Şiileri hareketlendirerek cevap verebileceği değerlendiriliyor. İran’ın aynı zamanda Yemen’de de muhalif güçlere desteğini artırarak, Suudi Arabistan ve koalisyon güçlerine cevap verebileceği belirtiliyor.
Lübnan'ın İsrail için neden bu kadar önemli olduğu sorusunun cevabı ise doğu Akdeniz'deki Petrol havzası. Bölgeyi ele aldığımızda; Kıbrıs adasının güneyinde ABD Texas Houston merkezli Noble Enerji ve İsrail’li Delek Firması konsorsiyumunun, ilk bulguları doğalgaz potansiyelinin 147 milyar m3 olduğunu ortaya koymuştur. Bu rakam, Güney Kıbrıs’ın yüz yıllık enerji ihtiyacını karşılamaya yetmektedir. Ayrıca, Fransız Total Enerji, İtalyan ENİ, Koreli Kogas ve Rus Novatec şirketlerinin Kıbrıs açıklarındaki doğalgaz potansiyeli ile yakından ilgilendiği bilinmektedir. İsrail’in Tamar ve Leviathan bölgelerinde 950 milyar m3 doğalgaz bulunmuştur. Bu doğalgazın sahibi de Kıbrıs’ta olduğu gibi Noble-Delek ortaklığıdır. Bu sahalarda bulunan doğalgazın Avrupa pazarına satışı için en uygun yol ise Türkiye üzerinden geçmektedir. Bu bölgede yapılan çalışmalar, Doğu Akdeniz’de (Leviathan, Heredot ve Nil Deltası) toplam doğalgaz miktarının 13,2 trilyon m3, sıvılaştırılmış doğalgaz miktarının(LNG) 9 milyon m3 ve petrol miktarının ise 3,5 milyar varil civarında olduğu tahmin edilmektedir”(YAŞAR).
Sınırlarını Doğu Akdeniz boyunca geliştirmek isteyen İsrail Müslümanların arasındaki boş ve anlamsız kavgaları fırsat bilip amacına her geçen gün biraz daha yaklaşmaktadır. Nüfusu 10 milyonu bile bulmayan bir ülkenin bu kadar cürretkar olmasına karşılık İslam devletlerinin korkaklığı da herkesi şaşırtıyor.
Lübnan, Ortadoğu’nun etnik ve dini açıdan en karışık ülkelerinden biri. Bu karmaşık nüfus yapısı karışıklıkların da başlıca sebebi. Osmanlı İmparatorluğu’nun dağılması sürecinde Fransız mandası olan Lübnan, İkinci Dünya Savaşı döneminde, 1943 yılında bağımsızlığını kazandı.
Ülkenin karışık nüfus yapısı, temsile de yansıyor. Parlamenter demokrasiyi benimseyen ülkede mezhep çatışmalarını önlemek için her kesimin adil şekilde temsil edilmesine özen gösterilen bir sistem uygulanıyor. Üst düzey görevler mecliste temsil edilen 18 dini grup arasında paylaştırılıyor.
Buna göre cumurubaşkanı Maruni Hristiyanlar arasından seçilirken başbakan Sünni Müslümanlardan, meclis sözcüsü Şii Müslümanlardan, başbakan vekili ve meclis başkanı ise Rum Ortodokslardan seçiliyor. Meclisin 28 koltuğu Hristiyanlar ve Müslümanlar arasında eşit olarak dağılıyor. Meclis, cumhurbaşkanını altı yıl için üçte ikilik çoğunlukla seçiyor. Cumhurbaşkanı meclise danışarak başbakanı atıyor.


kaynak 
yeni şafak
http://www.aljazeera.com.tr/ulke-profili/ulke-profili-lubnan
DOĞU AKDENİZ’DE PETROL OYUNU,  YAŞAR, Ergül, İskenderun Teknik Üniversitesi






YORUMLAR

Henüz Yorum Eklenmemiştir.Bu Haber'e ilk yorum yapan siz olun.

YORUM YAZ



FACEBOOK YORUM
Yorum

ÇOK OKUNAN HABERLER
VİDEO GALERİ
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER HABERLER
FOTO GALERİ
YUKARI