Bugun...


NİDAİ SEVİM: Rahleyi aslına sadık kalarak yeniden yaptılar
Kemal Elitemiz'i, bin yıl önce ecdadımız tarafından yapılmış ve ecnebiler tarafından yurt dışına kaçırılmış bir tarihi eserimizin izini sürerken görebilirsiniz.

facebook-paylas
Tarih: 19-06-2018 19:13
NİDAİ SEVİM: Rahleyi aslına sadık kalarak yeniden yaptılar

Hayatımın en anlamlı hediyesini geçtiğimiz günlerde aldım. Konya’mızın Meram ilçesinden geldi. Kemal Elitemiz üstadımız gönderdi.

Kemal Ağabeyi anlatmak o kadar zor ki nereden başlasam, nasıl anlatsam bilmiyorum. Biz kısa ve öz ifadeyle "Yaşayan Hatıra" diyelim Konya ovası kadar geniş yürekli bu alperenimiz için. Asıl mesleği diş hekimliği.

Şu an emekli fakat bildiğiniz emeklilerden değil. Yapacak bir işi mutlaka vardır onun. Mesela fani âlemden ebedi âleme göç etmiş bir büyüğümüzün kabir taşını yazarken, yazdıktan sonra çekiç ve kalemle bir güzel oyarken görebilirsiniz. Bin yıl önce ecdadımız tarafından yapılmış ve ecnebiler tarafından yurt dışına kaçırılmış bir tarihi eserimizin izini sürerken görebilirsiniz. Müze ve arşivlerdeki fotoğraflarından yola çıkarak bunların yazılarını yeniden tasarlayıp kültürümüze kazandırmak yine onun hayallerini süsler.

Rahle ve çini mihrap Berlin Müzesi'nde

Kaybolan zanaatlarımızdan keçecilik, bıçakçılık, ata sporumuz binicilik ve atıcılık onun ilgi alanındadır. Mesela uluslar arası en güzel bıçak yarışmasında tek Türk ustamız olan Fatih Konuk’un eserindeki “Selçuklu güvercini” model çizimi Kemal Elitemiz ağabeye aittir. İlgili olduğu konular üzerine çeşitli platformlarda sunumlar yapar. Bildiklerini gelecek kuşaklara aktarma gayreti onun tabii melekesi olmuş. Hikâyesi olan bir münevverimiz. Bize dair meseleler üzerine zaman zaman yazar. Ünlü Şam çeliği veya Damascus çeliğini keşfedenin dedelerimiz olduğunu kaç kişi bilir? Üstadımız bunun izlerini sürer. Hakkında alan araştırması ve yazıları vardır arşivinde. "Sadaka taşları diriliyor" isimli hikâyesini sağ olsun 2009 yılında yayımlanan Sadaka Taşları isimli çalışmamızda bizimle paylaşmıştı. Böyle uzayıp gidiyor liste...

 

2009 yılından beridir irtibatımız hiç kopmadı. Zaman zaman sohbet ederiz. Birkaç gün önce yine konuşmuştuk. Bu seferki konumuz Mevlana Müzesi'nin 13. yüzyıla ait kayıp rahlesi, üzerindeki motifler ve yazılar hakkındaydı. Rahlenin hikâyesini Kemal Elitemiz Ağabey şöyle anlatıyor: “17 Aralık 1273 tarihinde Mevlânâ sevdiğine kavuşur. Muhteşem cenaze töreninden sonra, bugünkü türbesinin bulunduğu yere, babası Bahaeddin Veled'in mezarının baş tarafına defnedilir. Mevlânâ’nın Hakk'a yürüyüşünden sonra, onu sevenlerden Alemeddin Kayser, Mevlânâ’nın oğlu Sultan Veled'e müracaat ederek Mevlânâ’nın naaşı için bir türbe yaptırmak istediğini, bu iş için otuz bin dirhem ayırdığını söyler. Sultan Veled babasının mezarı üzerine türbe yapımına karşı çıkmaz. Bu fikir II. Gıyaseddin Keyhüsrev'in kızı ve Müineddin Pervane'nin karısı Gürcü Hatun tarafından da desteklenir. Mimar Tebrizli Bedreddin'in denetiminde türbe kısa zamanda tamamlanır.

Yine aynı tarihlerde ( 1274 ) Süleyman oğlu Abdülvahid ve Konyalı Genak oğlu Hümameddin Muhammed tarafından bir ahşap sanduka yapılır. Sanduka üzerinde ustaların adlarının yanında, Kur’ân-ı Kerîm’den ayetlere, Mesnevî ve Divan-ı Kebîr'den özellikle ölüm-ahiret temalarını işleyen seçme beyitlere yer verilir. Selçuklu ahşap işçiliğinin emsalsiz numunelerinden olan sanduka, ceviz ağacından yapılmış olup, normal sanduka ölçülerine nazaran oldukça büyüktür. Süleyman oğlu Abdülvahid, türbeyi ziyarete gelenlerin Kur'an okumaları için bir de rahle yapar. Bu rahle,batıdan doğuya inşa ettikleri demiryolunun Konya'daki çalışmaları esnasında Selçuklu HekimbaşıBeyhekim Mescidi'nin sanat şaheseri çini mihrabı ile birlikte Almanlar tarafından Almanya'ya götürülür. Halen her iki eser de Berlin Müzesi'ndedir. Kitabesinde: Amelehu Abdülvahid bin Süleyman el Neccar yazılıdır. (Berlin müzesi – İslam san’atları kısmı - Env. N: J. 584 ( XIII. Yüzyıl.)”

 

Berlin Müzesi İslam eserleri bölümü ile ilgili yazılmış bir kitapta kayıp rahlemizin resmini gören Konya'nın meşhur kündekari ustası Mevlüt Çiller usta, oğlu Hasan Hüseyin Çiller ve çekirdekten ocakta yetişen Mevlüt ustanın torunu Saim ustanın uzun yıllar yürüttükleri titiz çalışmanın sonucunda yeni bir rahle, aslına sadık kalınarak yapılmış. Rahle üzerinde kuşak şeklinde yer alan ve her iki tarafta bulunan sülüs Ayet el Kürsi yazısını, devrin özelliklerini göze alarak yazmak da Kemal Elitemiz üstada nasip olmuş.

Evet, bu zikrettiğimiz rahlenin aslına sadık kalınarak yeniden meydana çıkarılması aşamasında büyük emeği geçen Kemal Elitemiz Ağabey, eserden bir bölümü lütfedip bize göndermiş. Ağaç üzerine oyma tekniğiyle celi sülüs yazı. Rahleyi her iki taraftan kuşatan Ayet el Kürsi yazısının başlangıç bölümünde yer alan yazı şöyle: "Bismillahirrahmanirrahim. Allahü la ilahe illa hu" (Rahman ve Rahîm olan Allahın adıyla. Allah, kendisinden başka hiçbir ilâh olmayandır.)

Mevlana şehri Konya’mızdan gelen bu manidar hediye için ne söylesem, ne yazsam yine de az gelir diye düşünüyorum. Zira hayatımda bu kadar anlamlı, bu kadar zarif bir hediyem olmamıştı. Telefonla Kemal Elitemiz Ağabeyi aradım. Dilim döndüğünce teşekkür etmeye çalıştım. Bu vesileyle buradan, dostlarımızın huzurunda kendisine bir sefer daha kalbi teşekkürlerimi arz ediyorum. Sağ olasın, var olasın üstadım. Rabbim sa'yinizi ve sayınızı artırsın…






YORUMLAR

Henüz Yorum Eklenmemiştir.Bu Haber'e ilk yorum yapan siz olun.

YORUM YAZ



FACEBOOK YORUM
Yorum

ÇOK OKUNAN HABERLER
VİDEO GALERİ
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER HABERLER
FOTO GALERİ
YUKARI