Bugun...


ÖMER ÖZYILMAZ: Türkiye (AK Parti) eğitim hedeflerine niçin ulaşamadı -III-
Her gün, hatta her an ciddi değişim ve gelişmelerin yaşandığı; binlerce yeni bilgi ve teknolojilerin üretildiği, bir o kadarının da devre dışı kaldığı günümüzde, eğitim sisteminin de bu değişimin önünde gidebilmesi ve insanları bu değişime hazırlayabilmesi için, onun da canlı ve dinamik bir yapıya kavuşturulması gerekir.

facebook-paylas
Tarih: 22-11-2021 17:55
ÖMER ÖZYILMAZ: Türkiye (AK Parti) eğitim hedeflerine niçin ulaşamadı  -III-

Cumhuriyet döneminde hükümetler Halkımızın eğitim hedeflerine ulaşamadılar. Kuşkusuz bunun pek çok sebebi var. Bunların bazılarını dört makaleyle sizlere arz etmeğe çalışacağız. İlk ikisini 13 ve 15 Kasım’da yayınladık. Bugün devam ediyoruz.

3- Eğitim Alanında, Eğitim Bilimcilerle Değil de Başka Alanların Kadrolarıyla Çalışmak:

19. Yüzyılın ikinci yarısından yani eğitim bilimlerinin gelişmesinden, eğitim bilimcilerin de henüz yetiştirilmesinden önce, herhangi bir alanda kendisini yetiştirmiş, dolayısıyla tanınmış insanlar, eğitim alanında kuramdan uygulamaya işleri tanzim etme, sorunları çözme ve eğitim sistemini geliştirme görevi onlara verilirdi. İşler ne kadar doğru yapılırdı, o tartışılır.

Ancak 21. Yüzyıl bilgi toplumunda durum tamamen değişmiştir. Artık günümüzde eğitim bilimleri saygın bir bilim alanı halini almış, yetiştirdiği eğitim bilimciler de birer mütefekkir, bilim insanı ve mütehassıs olarak görevlerini en iyi şekilde yapmağa hazır hale gelmişlerdir.

Eğitim Bilimciler, bir bütün olarak eğitimi, akademik düzeyde, bilimsel ve uygulamalı bir bilim alan olarak ele alır, lisans ve lisans üstü düzeyinde araştırma ve incelemeler yaparlar. Başta eğitimin dünya görüşü, eğitim felsefesi, insan ve bilim felsefesi olmak üzere, öğrenme-öğretme süreçleri, eğitimin vizyonu, organizasyonu, finansmanı, psiko-sosyal, yapısı, programı ve program geliştirme, yönetim ve denetim, uluslararası karşılaştırma, ekonomi ve diğer yönlerini araştırır ve incelerler. Bu araştırma ve incelemelerden elde ettikleri bilgi ve deneyimlerle de eğitim sisteminin sorunlarının çözülmesi ve gelişmesinin sağlanması için yapılması gerekenleri en iyi ve en sağlıklı bir şekilde bilen insanlar olurlar.

Esasen eğitim sistemlerinde eğitim bilimciler, şehirlerdeki şehir planlamacıları gibidirler. Öğretmenler, öğretim üyeleri, öğrenciler, bürokratlar, esnaf, tüccar, işçi ve bir bütün olarak halk ise, bu planlamacıların düzenlediği şehirde yaşayan insanlardır. Herhangi bir şehir, planlamacılardan yoksun olursa düzenli bir şehir olamaz. Orada zaman zaman çok yanlış ve yersiz, dönüşü olmayan çok zararlı kararlar verilir ve uygulanır. Aynı şekilde, bir eğitim sistemi de eğitim bilimcilerden yoksun olursa sağlıklı, verimli ve üretken bir eğitim sistemi olamaz. Buralarda, şehirlerden daha önemli ve değerli varlık olan insan zayi olur.

Ayrıca eğitim sistemleri, belirlenen ve en iyi şekilde düzenlendiği varsayılan hedefler ve süreçler doğrultusunda çalışırken, iki konu üzerinde durulması gerekir. Bunlar:

1- Eğitimin dünya görüşü, eğitim felsefesi, insan felsefesi ve bilim felsefesi açısından üzerinde çalışılması; hem dünya ile boy ölçüşecek düzeyde bir eğitim sistemi olması, hem de milletle ve onun değerleriyle sürekli olarak bütünleşmesinin-millileşmesinin sağlanması;

2- Bir yandan da eğitim sistemi bakım, onarım, geliştirme, güncelleme, çağdaşlaştırma faaliyetlerinde bulunulması gereken bir sistemdir. Bütün bunlar için eğitimin vizyonu, misyonu; eğitim yönetimi, planlaması, ekonomisi, felsefesi, psikolojisi, organizasyonu, ders müfredatı, ders içerikleri, öğrenme-öğretme yöntem ve teknikleri gibi eğitimin bütün alan ve teknikleri üzerinde sürekli çalışılmalı, bunlar bir yandan uygulanırken diğer yandan da dünya ve ülke düzeyinde yeni yeni ‘kuramlarla’, ‘yeniliklerle’ sürekli olarak geliştirilmelidirler.

Eğitim sistemleri başta olmak üzere, insanla ilgili olan bütün sistemler için bu kural geçerlidir hatta gereklidir. Çünkü insan ve toplum canlı ve dinamiktir. Sürekli olarak değişme, gelişme ve ileriye gitme durumundadır, buna mecburdur. Özellikle çağımız, bu açıdan diğer asırları çok geride bırakmış ve hızlı değişim, gelişme ve ilerleme asrı olarak adlandırılmıştır.

Her gün, hatta her an ciddi değişim ve gelişmelerin yaşandığı; binlerce yeni bilgi ve teknolojilerin üretildiği, bir o kadarının da devre dışı kaldığı günümüzde, eğitim sisteminin de bu değişimin önünde gidebilmesi ve insanları bu değişime hazırlayabilmesi için, onun da canlı ve dinamik bir yapıya kavuşturulması gerekir. Bu da ancak eğitim alanında yetişmiş insanların/eğitim bilimcilerin, yukarıda belirtilen çalışmalarıyla mümkündür. Aksi halde eğitim sistemi çağdışı kalır, yetiştirdiğini düşündüğü insanlar da hem gayr-i milli hem de çağa göre yetişemezler.

Örneğin, eğitim sistemimizi en üst düzeyde sistemleştirecek, bu çağa göre geliştirecek ve değerlerimize göre de millileştirecek olan üç stratejik kurumda da, başka alanlarda yetişmiş, saygın ama bu kurumdaki görevin nasıl yapılabileceği konusunda hiçbir çalışması olmayan bilim insanları görevlidir.

Dolayısıyla eğitim sistemimiz bir türlü verimli ve üretken çalışmamakta, bu çağa göre gelişememekte ve değerlerimize göre millileşememektedir. Ülkemizde halkımızın eğitim hedeflerine ulaşılamamasının asıl sebebi bana göre burada yatmaktadır.

Bugün eğitim sistemimizin, dünyada ve ülkemizdeki yeniliklerle beraber, sürekli olarak gelişen milli bir eğitim sistemi olabilmesi, bu çağda insanımız, toplumumuz ve Ülkemizin ihtiyaçlarını karşılayabilmesi ve gelişmemizi gerçekleştirebilmesi için yapılması gereken en önemli işin:

Eğitim sistemimiz içerisinde Eğitim Bilimcilerin yeter derecede aktif olmasını, belirttiğimiz bütün bu alanlardaki çalışmaların onların öncülüğünde yapılmasını, böylece onlardan azami derecede yararlanılmasını sağlamak olduğu kanaatindeyim.

Bu, aynı zamanda çağımızın en önemli olgusu olan ‘ihtisaslaşma / uzmanlaşma’nın de gereğidir.

17. 11. 2021

Prof. Dr. Ömer ÖZYILMAZ

 

(Prof. Dr. Ömer Özyılmaz, 1952 yılında Erzurum'da dünyaya gelmiştir. Ömer Özyılmaz'ın  akademisyen, ilahiyat profesörü, yönetici, siyasetçi ve yazar kimliği bulunmaktadır. Prof. Dr. Ömer Özyılmaz 20 ve 22. dönem Erzurum Milletvekilliği görevini üstlenmiştir. Cumhurbaşkanlığı Eğitim ve Öğretim Politikaları Kurulu üyesidir.)




Kaynak: Ulu Kanal



YORUMLAR

Henüz Yorum Eklenmemiştir.Bu Haber'e ilk yorum yapan siz olun.

YORUM YAZ



FACEBOOK YORUM
Yorum

ÇOK OKUNAN HABERLER
VİDEO GALERİ
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER HABERLER
FOTO GALERİ
YUKARI