Savaşın adı “Doğu Batı Çatışması” konulmuş.

İki asırdır tartışıyoruz, ‘Doğu'ya mı gidelim Batı'ya mı?’ diye. Kurtuluş, Doğu’da mı Batı’da mı? 

Niçin gideceğiz? Bilgi için mi?

Kaleme sarılıp harıl harıl yazdı, iki taraf da! Güneşin altında söylenmedik söz kalmadı. 

Batıya gidenler yazarlığı göğe çıkardılar ve düzyazı, öykü ve romanı savundular! Doğuya gidenler de sözde şiiri savundular. 

Aslında iki kesim de kalemin sırtından geçiniyordu.. 

Düşünceyi savunanlarla sanatı savunanlar karşı karşıyaydı görünüşte..

Benim cevabım şudur: Aptal değilsen her yere gideceksin, gidebildiğin kadar! 

Kırk yıldır Doğuya gidenleri de yakın bulmadım kendime, Batıya gidenleri de.. 

Aptalsan Doğu'ya ya da Batı'ya gitmenin ne yararı olabilir?  Aradığını bilmeyenler, hiçbir yere gitmesinler en iyisi. 

Gittiğin yere kendini götürdükten sonra oraya gitsen ne olur buraya gitsen ne olur? 

Hakikate doğru gidip kendini bulmak, insan olmak önemli olan. Hakikate adamak kendini! 

Hakikate bilinci her zaman her yerde açık tutmak iş! Hakikate sadık yaşayabilmek, doğru olmak, erdemli olmak.. 

Düşünceden sanata ve sanattan düşünceye bir yol açmak gerekiyor.. Akıl kalp bütünleşmesidir, gerçekleştirilecek olan. Bunu yapamazsak ne felsefe olur ne de sanat!   

Estetiğin bütün üniversitelerde ölü köpek muamelesi gördüğü bir ülkede felsefenin sefaleti, anfilerde, koridorlarda, hocaların odalarında ve öğrenci kantinlerinde utançla saklanacaktır.    

Toplumu dengede tuttuğunu sanan bir takım ölü kaldırıcılar, akılla kalbin, felsefeyle sanatın hakikatte bütünleşmesi gibi bir tehlikeyi "bertaraf” etmek için ellerinden geleni yapadursunlar..

Genç insanlar hakikatin halesi olan felsefenin de sanatın da kendi yaşamlarında bir aydınlatıcı bütünlük oluşturduğunu çok iyi biliyorlar artık. 

Diyorum ki şairlik var yazarlıktan içeri. Düşüncenin, duygunun ve davranışın akacağı tek eksen var: Doğru / yanlış, iyilik / kötülük ve güzellik / çirkinlik ekseni..

Kurtuluşun reçetesi herkeste var: “Allah, hem ölümü, hem de ahiret  hayatını yaratmıştır ki sizi sınamaya tabi tutsun ve böylece davranış yönünden hanginizin daha iyi olduğunu belirlesin.. Böylece yalnız Allah’ın kudret sahibi ve çok bağışlayıcı olduğuna inandırsın sizi.”  (Mülk Suresi, Ayet.2.) 

Haber7