OCHA'dan yapılan yazılı açıklamada, Libya'nın doğusunu vuran selden en çok etkilenen kent Derne'deki durumun "içler acısı" olduğu belirtildi.

"Derne'de şu ana kadar 11 bin 300 kişi öldü, 10 bin 100 kişi ise hala kayıp." ifadelerine yer verilen açıklamada, Libya’nın doğusundaki diğer bölgelerde ise sel felaketinin en az 170 can aldığı aktarıldı.

Libya Kızılayından bir yetkilinin yaptığı açıklamada, ülkenin doğu bölgesini etkileyen selde ölenlerin sayısının 10 bini aştığını ve arama kurtarmaları devam ettikçe bu sayının artacağını öngördü.

Yerel ve uluslararası ekiplerin kurtarma çalışmalarını sürdürdüğünü dile getiren yetkili, yerinden edilenlerin sayısının binlere ulaştığını ve bunların çok sayıda okula yerleştirildiklerini, şu anda bu konuda net rakamın bilinmediğini kaydetti.

Kentte çöken barajlarla birlikte evler ve araçlar enkaza dönerken, binlerce kişi de hayatını kaybetti. 100 bin nüfuslu kentin dörtte biri haritadan silindi; tarım arazileri sular altında kaldı.

Hayatta kalanların büyük kısmının kenti terk etmesiyle Derne adeta bir hayalet şehre dönüştü.

Felaket nedeniyle elektrik ve su kesintilerinin yaşandığı kentte arama kurtarma ekipleri tüm zorluklara rağmen cesetleri çıkarmak için çabalıyor.

Büyük yıkıma uğrayan Derne'de şu anda aralarında Türkiye, Rusya, İspanya, İtalya, Tunus, Cezayir, Birleşik Arap Emirlikleri'nin de bulunduğu ülkelerin arama kurtarma ekipleri çalışmalarını sürdürüyor.

Kızılhaç, Libya'daki sel felaketinde kayıp kişi sayısının 10 bine ulaştığını bildirirken, ölü veya kayıp toplam sayının 20 bini bulacağı tahmin ediliyor.

Felaketin yedinci gününde halkın endişeli bekleyişleri sürüyor

Kent sakinlerinden Nasır İbrahim Gula, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Sel olayından sonra yakınlarımın evine giden oğlum, gelinim ve 4 torunumu aramaya başladık. İletişim sağlayacağımız hiçbir bir şey yoktu." dedi.

Şu anda kızının evinde kaldığını ifade eden Gula, kayıp yakınlarıyla ilgili Derne ve farklı yerler olmak üzere birkaç arama kurtarma ekipleriyle irtibat halinde olduklarını ancak şu ana kadar herhangi bir sonuca ulaşamadıklarını belirtti.

Ağlayarak sözlerine devam eden yaşlı amca Gula, şöyle devam etti:

"Allah'ım vefat edenlere rahmet eyle. Ya Rabbi her kayıp olanı selametle ailesine kavuştur. Ey merhamet edenlerin en merhametlisi Rabbim, memleketimizden ve alemi İslam'dan bela ve musibetleri kaldır."

Libyalı Hafız Mustafa Şairi de kayıp yakınlarıyla ilgili şunları dile getirdi:

"Sel felaketinde amcaoğlum, eşi ve 9 çocuğu ile birlikte yok oldu. Şu ana kadar izlerine rastlamadık. Sele mi kapıldılar enkaz altında mı kaldılar hiç bilmiyoruz."

Ölü ve kayıplar arasında birçok ülkeden insan olduğunu belirten Mustafa, kayıplardaki büyük oranın ise Libyalı olduğunu ifade etti.

Mustafa, yağışların hafif olarak 10 Eylül pazar gecesi yerel saatle 02:30'da başladığını kaydederek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bazıları iki barajın patladığını söylüyor ama gerçekte 3 baraj patladı. Barajlarda 2006-2007'den beri herhangi bir onarım işlemi yapılmadı. 2010'da bir şeyler yapılacaktı ancak devrim nedeniyle o da yapılamadı. Ve maalesef barajlar nasıl yapıldıysa selde patladı. Osmanlı döneminde 1645 yılında şurada bir camii inşa edildi hala ayakta duruyor. Aynı şekilde İslami fetihlerden kalma bir mezarlık var o da yerinde duruyor."

Mustafa, sel felaketinde Derne'nin dörtte birinin tamamen yıkıldığını belirterek, halkın kayıp yakınlarıyla ilgili endişeli bekleyişinin sürdüğünü kaydetti.

Libya'daki sel felaketi

Orta Akdeniz'de etkili olan ve 10 Eylül'de Libya'nın doğusunu vuran "Daniel" fırtınası, Bingazi, Beyda, Merc, Suse ve Derne kentlerinde sel felaketine neden olmuştu.

Ulusal Birlik Hükümeti Başbakanı Abdulhamid Dibeybe, sel nedeniyle 11 Eylül'de ülke genelinde 3 günlük yas ilan etmiş, Libya Başkanlık Konseyi de kardeş ülkelere ve uluslararası kurumlara sel felaketinden zarar gören bölgeler için yardım çağrısında bulunmuştu.

Libya'nın doğu bölgelerindeki yağış miktarının son "40 yılın en yüksek seviyesinde" olduğu ifade ediliyor.