Eyüp Sultan Sosyal Bilimler Derneği Başkanı Mustafa Yürekli, İbrahim aleyhisselam üzerinden meseleyi ortaya şöyle koydu:
'İbrahim aleyhisselam mahkemede gösterdiği metanet ve şecaati, infaz anında da gösterdi. Mancınığa konuldu; az sonra ateşin ortasına fırlatılacaktı. Fakat İbrahim aleyhisselam metaneti bozulmuyordu. İmanı, düşüncelerine, duygularına ve davranışlarına mührünü basıyordu. Allah’a iman, teslimiyet ve sadakatte kalp ile aklın bütünleşmesi o kadar büyük güç veriyordu ki ölüm düşüncesini alt etmekte hiç zorlanmadı. Umudunu, Allah sevgisi ve korkusu ile, imanından aldığı cesaretle korudu.'
Tarihteki ateşe atılma olayının psiko sosyal açıklaması gerçekten çok etlkileyici:
'Urfa’da peyda olan sapıklık daha da üzücü hale gelir; halk işin eğlence tarafına yönelmiştir; bir adam gözler önünde diri diri yakılacaktır, bu muhteşem gösteriyi kimse kaçırmak istemez. İbrahim aleyhisselam bu gerilimi geride bırakmışa benzer ama. Kitle tarafından ihanete uğramış hissinde değildir sanki. Kitleler yapmaları gerekenleri yapmışlardır, sınırları bellidir. Nitekim İbrahim aleyhisselam olup bitenler karşısında neredeyse hiç konuşmaz, yargıda bulunmaz, kendini savunma gereği dahi duymaz. Kaderine razıdır. Sözünü söylemiş, misyonunu tamamlamıştır, buradan sonrası bir işitme –hakikat- meselesidir. Hayat ve ölüm ikiliği, İbrahim aleyhisselamın şahsında bir kez daha bu denli keskin bir şekilde karşı karşıya gelmiştir. Ölüm korkusunu “yeniden diriliş” fikriyle dengelemek, hatta aşmaya çalışmak gerekmektedir. İnsan, bu dünyada, imtihanda oluşunu ölüm ve acı karşısında hisseder; ölüme tek başına karşı koymalıdır. Umutsuzluğu savuşturmanın bir yolu, bu imandan alınan cesarettir.'
Yazının tamamını buradan okuyabilirsiniz:
https://www.haber7.com/yazarlar/mustafa-yurekli/3379684-hzibrahimin-umudu
YORUM YAZ