Bugun...


TAŞKIN KOÇAK: ABD'nin borç krizi ekonomik bir felaket mi kontrol edilebilir bir risk mi?
Önümüzdeki yıllar, ABD’nin borç krizinin nasıl şekilleneceğini ve küresel ekonomiyi nasıl etkileyeceğini belirleyecek kritik bir dönem olacak. ABD’nin her zaman kapalı kapılar ardında bu durumlardan kurtulma planları vardır.

facebook-paylas
Tarih: 17-02-2025 11:59
TAŞKIN KOÇAK: ABD'nin borç krizi ekonomik bir felaket mi kontrol edilebilir bir risk mi?

Amerika Birleşik Devletleri, küresel ekonominin en büyük aktörlerinden biri olarak dünya piyasalarına yön veriyor. Ancak, bir süredir hızla artan borç yükü ve bütçe açıkları nedeniyle büyük bir ekonomik çıkmazın içinde. ABD’nin ulusal borcu 34,8 trilyon doları aşmış durumda ve önümüzdeki yıllarda daha da büyümesi bekleniyor. Üstelik bu borç, ülkenin Gayri Safi Yurtiçi Hasılası’nın (GSYH) %199’una ulaşarak ekonomik sürdürülebilirlik açısından kırmızı alarm veriyor. Peki, ABD neden bu kadar borçlandı? Borçlarını nasıl çeviriyor? Ve en önemlisi, bu durum küresel ekonomiyi nasıl etkileyecek?

ABD NEDEN SÜREKLİ BORÇLANIYOR?

ABD’nin borçlanmasının temel sebebi bütçe açıkları. Yani devletin harcamaları, gelirlerinden daha fazla. 2024 yılı itibarıyla bütçe açığının 2 trilyon dolar olduğu tahmin ediliyor ve bu açığın 2034 yılına kadar 2,8 trilyon dolara ulaşması bekleniyor. Başka bir deyişle, ABD hükümeti her yıl kazandığından daha fazla harcıyor ve bu farkı borçlanarak kapatıyor.

Borçlanmanın ana nedenleri şunlar:

•        Savunma Harcamaları: ABD, dünyanın en büyük askeri bütçesine sahip. Yıllık savunma harcamaları 800 milyar doların üzerinde.

•        Sosyal Güvenlik ve Sağlık Hizmetleri: ABD hükümeti, sosyal güvenlik ve sağlık hizmetlerine devasa bütçeler ayırıyor. 2023 yılında sağlık harcamaları 1,3 trilyon dolar, sosyal güvenlik harcamaları ise 1,2 trilyon dolardı.

•        Borç Faiz Ödemeleri: ABD’nin mevcut borçları için ödediği faiz miktarı giderek artıyor. 2023 yılında sadece faiz ödemeleri yaklaşık 800 milyar dolara ulaştı.

Bunların yanı sıra, ekonomik büyüme zaman zaman yavaşladığında, devlet harcamaları artırılarak piyasaya nakit pompalanıyor. Fakat, bu durum borçlanmayı daha da hızlandırıyor.

ABD BORÇLARINI NASIL ÇEVİRİYOR?

ABD hükümeti, borçlarını ödemek yerine sürekli olarak yeni borçlanma araçları ihraç ederek borç çevirme mekanizmasını sürdürüyor. Bu sistemin üç temel ayağı var:

1.      Devlet Tahvilleri Satışı: ABD Hazinesi, borçlanmak için Hazine tahvilleri ihraç eder. Bu tahvilleri yatırımcılar, finans kuruluşları ve yabancı devletler satın alır.

2.      FED’in Müdahalesi: ABD Merkez Bankası (FED), gerektiğinde piyasadan bu tahvilleri satın alarak hükümete likidite sağlar. Bu, dolaylı olarak para basılması anlamına gelir.

3.      Yüksek Güven: ABD doları, küresel rezerv para birimi olduğu için ABD tahvillerine olan talep genellikle yüksek olur. Çin, Japonya ve İngiltere gibi ülkeler ABD tahvillerinin en büyük alıcıları arasındadır.

4.      Para Basma Mekanizması: FED, doların basılmasını sağlayarak, piyasaya sürülen parayla hükümetin borçlanmasını kolaylaştırıyor. Ancak bu süreç enflasyon riskini artırıyor.

Bu sistem sonsuza kadar sürdürülebilir mi? İşte kritik nokta burada başlıyor.

ABD BORÇLARINI ÖDEYEMEZSE NE OLUR?

ABD’nin borçlarını çevirmekte zorlanması, küresel piyasaları derinden sarsabilecek bir kriz yaratabilir. Potansiyel senaryolar şunlar:

•        Yatırımcı Güveni Sarsılır: ABD tahvillerine olan güvenin kaybolması, faiz oranlarını yükseltir ve borçlanmayı daha maliyetli hale getirir.

•        Doların Gücü Zayıflar: Doların küresel rezerv para statüsü tehlikeye girerse, ABD ithalat maliyetleri artar ve enflasyon yükselir.

•        Küresel Finans Krizi: ABD tahvillerine yatırım yapan finans kuruluşları zarar görebilir, dünya genelinde bankacılık sisteminde büyük bir çalkantı yaşanabilir.

Bütün bu riskler nedeniyle ABD hükümeti, borçlarını yönetmek için çeşitli stratejiler geliştiriyor. Bunlardan biri de faiz oranlarını kontrol etmek.

FED VE FAİZ ORANLARI VE ÇİFTE KRİZ KAPIDA MI?

ABD Merkez Bankası (FED), enflasyonu kontrol altına almak ve doların değerini korumak için faiz oranlarını belirli seviyelerde tutmaya çalışıyor. Ancak son dönemde faiz oranlarını artırmak zorunda kaldı. Şu anda ABD’de faiz oranları yaklaşık %5,5 seviyelerinde.

Yüksek faiz oranlarının etkileri şunlar:

•        Borçlanma Maliyetleri Artıyor: ABD hükümeti, daha yüksek faizle borçlanmak zorunda kalıyor.

•        Ekonomik Büyüme Yavaşlıyor: Yüksek faizler, kredi maliyetlerini artırarak yatırımları olumsuz etkiliyor.

•        Doların Değeri: Yüksek faiz, doları küresel piyasada güçlü tutsa da, gelişmekte olan ülkelerden sermaye çıkışına neden oluyor.

Bu noktada en kritik soru şu: ABD hükümeti faizleri düşürerek borçlanma maliyetlerini azaltabilir mi, yoksa bu enflasyonu tetikleyerek daha büyük bir krize mi yol açar?

ABD’NİN BORÇ KRİZİ KÜRESEL EKONOMİYİ NASIL ETKİLEYECEK?

ABD’nin borçlanma modeli yalnızca ülkeyi değil, tüm dünyayı etkiliyor. Küresel piyasalar, ABD’nin mali politikasına bağımlı hale gelmiş durumda.

Potansiyel etkiler şunlar:

•        ABD Temerrüde Düşerse: Küresel yatırımcılar panikleyebilir, borsalar çökebilir.

•        Faiz Artışları ve Dolar Krizi: ABD faiz artırımlarına devam ederse, gelişmekte olan ülkeler ekonomik krizle karşı karşıya kalabilir.

DOLARIN REZERV PARA OLARAK KALMA SORUNU:

BRICS ülkeleri  ve diğer ülkeler, alternatif ticaret para birimleri geliştirmeye çalışıyor. Eğer ABD borç krizini iyi yönetemezse, küresel ticarette dolara olan bağımlılık azalabilir.

Bu senaryolar, dünya ekonomisinin geleceği açısından büyük önem taşıyor.

ABD BORÇ KRİZİNE ÇÖZÜM BULABİLİR Mİ?

ABD’nin borç krizinden çıkış yolları sınırlı, ancak bazı olası çözümler şunlar:

1.      Vergileri Artırmak: Ancak Amerikalılar yüksek vergi ödemekten hoşlanmıyor ve bu siyasi açıdan riskli.

2.      Harcamaları Kısmak: Savunma, sağlık ve sosyal güvenlik harcamalarını düşürmek büyük tepkilere yol açabilir.

3.      Bütçe Açığını Azaltmak: ABD, ekonomik büyümeyi hızlandırarak bütçe açıklarını azaltabilir. Ancak bu da zaman alacak bir süreç.

Mevcut tabloya bakıldığında, hiçbir çözümün kısa vadede uygulanması kolay görünmüyor.

ABD BORÇ KRİZİ KÜRESEL FİNANS SİSTEMİNİ ÇÖKERTİR Mİ?

ABD’nin borçlanma sistemi şu anda bütçe açıkları, yüksek faiz ödemeleri ve küresel güven faktörleriyle ayakta duruyor. Ancak bu sürdürülebilir mi?

Bugün için ABD, doların rezerv para olması ve FED’in müdahaleleriyle borçlarını çevirebiliyor. Ancak eğer borç yönetimi konusunda ciddi reformlar yapılmazsa, ABD ekonomisi tarihin en büyük borç krizlerinden biriyle karşı karşıya kalabilir. Ve bu, yalnızca ABD’yi değil, tüm dünya ekonomisini derinden sarsabilecek bir gelişme olur.

Önümüzdeki yıllar, ABD’nin borç krizinin nasıl şekilleneceğini ve küresel ekonomiyi nasıl etkileyeceğini belirleyecek kritik bir dönem olacak.

ABD’nin her zaman kapalı kapılar ardında bu durumlardan kurtulma planları vardır. Gerekirse savaşla bunu manipüle eder, milyonlarca insan ölür ama ABD için bu...!






YORUMLAR

Henüz Yorum Eklenmemiştir.Bu Haber'e ilk yorum yapan siz olun.

YORUM YAZ



FACEBOOK YORUM
Yorum

ÇOK OKUNAN HABERLER
VİDEO GALERİ
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER HABERLER
FOTO GALERİ
YUKARI