Bugun...
KRİTİK BİR SEÇİM


Mustafa Yürekli
 
 

facebook-paylas
Tarih: 11-05-2023 10:18

Cumhuriyetin yüzüncü yılında yapılacak olan 14 Mayıs 2023 Cumhurbaşkanlığı ve 28. Dönem Milletvekili seçimleri, tarihi yol ayırımında, önemli bir dönüm noktasında kritik bir seçimdir.

14 Mayıs seçimlerine giderken, konuşulmadık konu kalmayacak. Mega projelerin hayata geçmesi ve ekonominin yanı sıra; kimlik konularından (Kürtler ve Alevilik) terörle mücadele ve emperyalizm tartışmasına kadar Türkiye'nin önemli bütün meseleleri, seçim kampanyalarının gündeminde..

Klasik CHP laikçiliği, HDP ve TİP solu, Cumhur İttifakı'nı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı giderek daha vurgulu şekilde "radikal İslamcı" ilan ediyor. DEVA ve GP yandaşı medyaya da AK Parti'nin dine zarar verdiğini iddia etmek düşüyor.

Ben bu yazıda Millet İttifakı’na tutacağım projektörlerimi. PKK ve FETÖ’nün Kılıçdaroğlu'na destek vermesini masaya yatıracağım.

Biliyoruz ki CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu eski bir isim, hayli büyük bir bagajı var; kolaylıkla parlatılabilecek yeni bir isim değil yani. 

Yazımın başında, Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanlığı yarışında topal at oluşunun nedenini açıklamak isterim: Kılıçdaroğlu’nun geride unutturulması gereken bir sürü sert söylemleri, tutulmayan vaatleri, FETÖ tapelerini Meclis'te okuması, 15 Temmuz ile mücadeleyi "sivil darbe" olarak görmesi, başörtüsünün serbest olmasına Anayasa Mahkemesi'nde karşı çıkması ve koalisyonlar döneminde başarısız bir SSK tecrübesi var.

Kılıçdaroğlu’nun ciddi bir problemi var: Bürokrat kökenli olmasına rağmen Kılıçdaroğlu’nda devlet adamı kumaşı yok. Sert söylemleri yumuşatmak Kılıçdaroğlu'na yeni bir "sorumlu devlet adamı" imajı vermesi için yeterli değil.

Daha da önemlisi Kılıçdaroğlu Türkiye’nin yakın siyasi tarihinin en problemli partisiyle seçime giriyor. Kılıçdaroğlu'nun helalleşme söylemine rağmen CHP ideolojik dönüşümünü gerçekleştirmiş bir parti değil. Kılıçdaroğlu'nun oy alma isteğiyle bütün ideolojik tuşlara basması, CHP'ye anlamlı bir yeni kimlik oluşturmuyor. Ayrıca SP, DP, GP ve DEVA'da Batıcı zihniyete karşı çıkmış çok sayıda siyasetçi olsa da CHP listesinden seçime girmektedir. Belediye otobüsünde yabancı turist gibi durmaktalar..

Türk ve Kürt versiyonlarıyla sol seçmen, ağırlıklı şekilde CHP ve Kılıçdaroğlu'nu destekliyor. Çünkü bu ülkede sol, CHP’nin gayri meşru çocuğu. CHP zihniyeti Kemalist mi, ulusalcı mı, solcu mu, liberal mi belli değil ama hepsinin ortak paydası Batıcılık. Kesin olan bir şey var, o da CHP’nin emperyalizmin truva atı olmasıdır. 

Kılıçdaroğlu ‘Gerçek milliyetçi benim!’ diyor ancak Kandil, Millet İttifakı'nı ve adayını açıktan destekliyor. İkisinin de ipleri elinde değil.

Millet İttifakı partilerinin ve adayları Kılıçdaroğlu'nun boş bıraktığı alanı, YSP (HDP), TİP ve CHP destekçisi medya dolduruyor. Gazeteci ordusuyla saldırıyorlar.. Cumhur İttifakı'nın PKK ve FETÖ terörüyle mücadelesi de ortada iken; Batıcı medya desteğiyle HDP çizgisi radikal taleplerini Millet İttifakı'na dayatıyor.

Kılıçdaroğlu "Kürtler" başlığıyla bir video yayınladı; "3-5 oy için milyonlarca Kürt'e terörist muamelesi yapıldığı" suçlamasında bulundu. Bu videoya Demirtaş, Babacan ve Davutoğlu destek verirken, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Bahçeli'den "istismar" ve "kimlik siyasetine keskin dönüş" eleştirileri geldi.

Burada ben de görüşümü söyleyeyim: Kılıçdaroğlu, terör örgütü PKK ile Kürtleri eşitleyen yaklaşımıyla Kandil'den kendi adaylığına gelen açık desteğe yönelik eleştirilere aklınca cevap veriyor. Çapsız, terör örgütü PKK ile Kürtleri eşitlemenin bölücülük anlamına geldiğini fark edemiyor.     

YSP'nin aday gösterdiği liberal sol isimler de Cumhuriyet'in yeniden inşası, 15 Temmuz destanını sorunsallaştırma ve "Kürt sorunu" gündemi oluşturma konularında rol alıyor. Kılıçdaroğlu'nun kazanması durumunda yeni bir çözüm süreci başlatılması fikrini savunuyorlar.

YSP'li liberal sol isimler de iki çözüm sürecini bitiren, Kobani olaylarının ve hendek çatışmalarının sorumluluğunu taşıyan HDP/YSP çizgisinin teröre destek konusunda özeleştirisini yapmadığını fark etmiyorlar. Üstelik HDP/YSP çizgisini marjinallikten kurtarıyorlar. Bence ekmek yedikleri iş ortada: Millet İttifakı ve adayı Kılıçdaroğlu'na "politika ve söylem" oluşturmak..

Kılıçdaroğlu'nun FETÖ’ye göz kırpan KHK'lıların serbest kalmasına dair söyledikleri toplumda kaygı üretiyor. Kılıçdaroğlu, CHP liderliğine geçmenin bedelini nasıl olsa FETÖ’ye ödeyecek.. Konu etmeye değmez bu mesele.

PKK ve FETÖ'nün Kılıçdaroğlu'na destek vermesi ve PKK elebaşlarının çok sık konuştuğu yerde Millet İttifakı’nın sessizliği, milletimizi rahatsız ediyor.

KRİTİK BİR SEÇİM

Başkan Erdoğan ve Cumhur İttifakı, CHP’nin Batıcı politikasıyla "Cumhuriyet tehdit altında" argümanını daha etkili şekilde kullanmalı bence. Osmanlı’dan sonra Türkiye Cumhuriyeti de Batıcıların eliyle tarih sahnesinden kaldırılıp bölge küçük devletlere bölünüyor. 

14 Mayıs seçimleri, Türkiye’nin bölgedeki ve dünyadaki rolünde ve Türk dış politikasında bir yol ayrımına işaret ediyor: Ya Türkiye stratejik özerkliğini ve bağımsız çizgisini devam ettirecek ya da Türkiye Batı eksenine, geleneksel dış politika kodlarına geri dönerek mevcut iddialı dış politikasından vazgeçecektir.

İşte Türk halkı, önümüzdeki dönemde bu iki seçenekten hangisinin uygulanacağını oylayacaktır. Bir taraftan bölgesel liderlik ve küresel aktörlük iddiası, diğer taraftan Batıcılık olarak kavramlaştırılan içe dönük bir politikayla bölgedeki sorun alanlarından geri çekilme vaadi söz konusudur.

Cumhuriyetin yüzüncü yılında yapılacak olan 14 Mayıs seçimleri, tarihin yol ayırımı ve son derece önemli bir dönüm noktasıdır.  



Bu yazı 4215 defa okunmuştur.

YORUMLAR

Henüz Yorum Eklenmemiştir.Bu Haber'e ilk yorum yapan siz olun.

YORUM YAZ



FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

HABER ARA
ÇOK OKUNAN HABERLER
VİDEO GALERİ
FOTO GALERİ
GÜNDEMDEN BAŞLIKLAR
Henüz anket oluşturulmamış.
YUKARI