Her deprem olduğunda, toplumumuzda, yıllardan beri sıkıntısını çektiğim, nasıl çözülebilir dediğim bir sorunun varlığını hissediyorum. Şüphesiz bu sorun, başka zaman ve durumlarda da sık sık kendisini hissettirmektedir.
O sorun da şudur: Her deprem olduğunda, televizyonlarda ve sosyal medyada, adlarına ‘deprem hocaları’ denen bir zevat, toplumun önüne çıkar ve depremle ilgili kevni bilgi verirler, bu konuyla ilgili yorumlar yaparlar. Bu, depremin büyüklüğüne ve etkisine göre, günlerce sürer. Buraya kadar normal.
Ancak anormal olan bir boyutu da var. Müslüman bir memlekette depremle ilgili olarak konuşan bilim insanları, ki adları Ahmet, Mehmet, Ayşe, Fatma da olsa, deprem konusunu anlatırken tamamen seküler, maddeci hatta kimi zaman materyalist bir anlayış ve jargonla anlatıyorlar. Yeryüzünün, gökyüzünün ve bir bütün halde kainatın kimsesiz, sahipsiz; Yaratıcısı olmayan, tamamen kendi içinde ve kendi kendine çalışan bir varlık olarak anlatıyorlar. Bu programlarda öyle bir atmosfer oluyor ki, birisi çıkıp beyler/ hanımefendiler siz bu kainatın bir yaratıcısı olduğunu hiç hesaba katmıyorsunuz dese, neler olur, siz düşünün.
Bu konunun ‘dini’ demiyorum, İslam’a göre anlatılması, Kur’an, Hadis, engin kültürümüz ve çağın doğru bilgilerini esas alan bilim insanları tarafından anlatılması, yorumlanması, konunun gerçek olarak anlaşılmasını sağlayacağı gibi, onları dinleyen Müslüman halkı da ikilemden kurtaracaktır.
Yoksa yıllardan beri Müslüman mahallesinde salyangoz satılmasına daha çok devam edilecektir.
Kanaat-i acizaname göre konu, münzel ve kevni ayetlerin bilgisinin birlikte ele alınması gerektiği yönündedir.
Kur’an, Sünnet, engin kültürümüz ve çağın doğru bilgileri çerçevesinde kendisini yetiştirmiş pek çok bilim insanı olduğuna inanıyorum. Dolayısıyla akademik dünyadan bu konularla ilgilenenlere bir önerim var: Bir ön hazırlık yapıp, önce kendi içimizde çevrim-içi bir programla bu konuyu bir görüşsek, sonra da bunu kamuoyuna nasıl taşıyacağımızı konuşsak, çok iyi olur diye düşünüyorum.
Herkese selam, saygı ve sevgiler sunuyorum.